reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 96.146,62 -2.719
reklam

İsyan etti: Bizi kuzu görmesinler

Yayınlanma Tarihi : Google News
İsyan etti: Bizi kuzu görmesinler
reklam

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜKİ), ekim ayına bağlı enflasyon rakamlarını duyurdu ve enflasyonun aylık %2.55 olarak belirlendiğini açıkladı.

Bu durumu değerlendiren yurttaşlar, açıklanan rakamların günlük hayatla örtüşmediğini vurguladılar. Diyarbakır'da yaşayan emekli Mustafa Mermutluoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Aldığımız ürünlerin fiyatlarını pazarda ve çarşıda net bir şekilde görüyoruz. Bu gün 10 lira ödediğim bir ürünü bir sonraki gün aynı fiyata alamıyorum. Bunu bu kadar basit bir şekilde ifade edebilirim. Hükümetin enflasyonu %35 veya %25 olarak açıklaması benim için inandırıcı değil.

Hayatımızı sürdürmeye çalışırken, zorluklara adapte olmaktan başka çaremiz yok. Maaşımız sabit ve hiç bir beklentimiz yok. Eğer bana daha gerçekçi bir yaklaşım sergileyebilirlerse, ben de bir vatandaş olarak onlara aynı şekilde yaklaşırım. Ancak söyledikleri bana gerçekçi gelmiyor.

Cepten çıkan paranın miktarı belli, aldığım maaş sabit ve geçim derdim ortada. Bunu görmeme imkanları yok. Onlar için yaşam çok kolay.”

Mermutluoğlu, “Kiracı olarak bize %35 zam yapın diyorlar. Ama bu enflasyon gerçekten %35 mi? Kiradan başka geliri olmayan birisi ne yapacak?” diyerek tepkisini dile getirdi.

“Kiracı ve ev sahibi arasında bir düşmanlık yaratılıyor. Ne işin varsa git mahkemeye başvur. Bugün sulh hukuk mahkemelerinde kira davalarının sayısı fazlasıyla arttı. Bu gidişin pek düzeleceğine inanmıyorum.”

“Şu an sebze ve meyvenin yaz sezonunu geride bıraktık. Artık fiyat artışlarının yoğun olacağı bir döneme girdik. Güzel günlerin sona erdiğini düşünüyorum.”

'VERGİLER ALIP BAŞINI GÖTÜRDÜ'

Pazar esnafı Hasan Baskın, yüksek enflasyonun insanların alım gücünü düşürdüğünü belirterek vergi oranlarına yönelik tepkisini şu şekilde ifade etti:

“Vatandaşın alım gücünün kalmadığı bir ortamda esnaf da kazanmıyor. Sonuç felaket. Ürün pahalılaşınca satışlarımız düştü. Artık kazanamıyoruz. Vergiler ise alıp başını gidiyor. Bir araba alacak olsan devlete de bir vergi ödemeniz gerekiyor. Bunu herkes biliyor.”

'ADIM ATACAK HALİMİZ KALMADI'

Pazar esnafı Sedat Biçer, enflasyon artışı nedeniyle son bir yılda tüm ürünlerin fiyatlarının %100 arttığını belirtirken, “Gelirimiz ise geçen yıla göre %60 düşüş yaşadı.” dedi.

“Tezgahımı 30 bin liraya alıyorum ama akşama kadar yalnızca 8 bin liralık satış yapabiliyorum. Yani getirdiğimiz ürünün yaklaşık üçte birini satabiliyoruz. Önce her gün mal alıyorduk ama şu an haftada en fazla iki kez alabiliyoruz. Bu durum da halkın alım gücünün kalmadığını gösteriyor.”

'BU BELKİ ŞAKADIR'

Pazar esnafı Veysi Danış ise şunları ifade etti:

“Enflasyon rakamlarının yorumlanmasını nasıl bekleyebilirsiniz? Bir emeklinin 16 bin lira, bir asgari ücretlinin ise 22 bin lira maaş aldığı bir toplumda vergilerin %25 artması ne anlama geliyor? Bu sorunun yanıtını halka bırakmak lazım. En büyük cevabı yine halk verecek.”

“Ama ben buna inanmıyorum, böyle bir şey yapmazlar. Yüzde 25 vergi artışıyla bu ülkeyi yönetemezler herhalde. Halkı bu şekilde uçuruma sürüklemezler, değil mi? Bu belki bir şaka. Biz Türkiye'de birçok şey yaşadık. Hem varlığı, hem yokluğu deneyimledik.”

“Bu varlık ve yokluk arasında, tercihlerimizi geçmişte varlık döneminde olduğu gibi bugün de yoklukta yapacağız. Bizi yönetenlerin, bu halkı kuzu görmemeleri gerekir. Halk kuzu değildir. Bu toplum belirli bir yere kadar dayanır. Ancak artık yeter. Elimdeki şire üzümünün fiyatı 150 lira, elmanın fiyatı ise 80 ila 120 lira arasında değişiyor.”

“Bir emekli bunları satın alabilir mi? Torununa bir şey alıp onu sevindirebilir mi? Ya da bir fakirin çocuğunu mutlu edebilir mi? Toplum içinde yaşıyorsak, belirli gelenek ve göreneklerimiz vardır. Misafirliğe gidildiğinde boş gidilemez. Ama bu koşullarda bunları yapmak çok zor. Yetkililere sesleniyoruz: yeter artık. Halkı düşünerek hareket edin.”

reklam

YORUM YAP