Almanya'da, 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk toplam 10 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanmaya başlanan Susann Eminger, duruşmada sessiz kalacağını bildirdi.
Dresden Yüksek Bölge Mahkemesi'nde Eminger'in NSU terör örgütü üyeliğiyle ilgili açılan davanın ilk duruşması gerçekleştirildi.
Duruşmanın başında avukatı aracılığıyla sessiz kalacağını açıklayan Eminger, aynı zamanda kimliğini NSU teröristi Beate Zschaepe'ye vermekle suçlanıyor. İddianameye göre, Eminger'in örgüt üyelerinin yasadışı faaliyetlerine dair bilgisi olduğu öne sürülüyor.
2,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Andre Eminger ile evli olan Susann Eminger, terör örgütüne destek vermek ve ağırlaştırılmış gasp suçundan yardım ve yataklık etmekle de itham ediliyor.
8 Türk Öldürüldü
Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, aynı zamanda en az iki bombalı saldırı gerçekleştiren ve 15 banka soygununa karışan NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011 tarihinde gün yüzüne çıkmıştı.
Almanya'nın iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda aşırı sağcı gruplara ait belgelerin 4 Kasım 2011 sonrası imha edilmesi, kamuoyunda büyük bir endişe yaratmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından bulundukları karavanda ölü olarak bulunmuş ve intihar ettikleri iddia edilmiştir.
Örgütün hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe, diğer üyelerinin ölümünün ardından hücre evini ateşe vermiş ve polise teslim olmuştur.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde 2013 yılında başlayan NSU terör örgütü davasında, 11 Temmuz 2018'de çıkan kararda baş sanık Beate Zschaepe ömür boyu hapse mahkum edilirken, örgüte yardım eden 4 sanık ise 2,5 ile 10 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmıştır.
NSU terör örgütünün karanlık bağlantılarını açığa çıkarmak amacıyla Federal Meclis ve birçok eyalet meclisinde araştırma komisyonları kurulmuş, ancak bu soruşturmalar kuşkuları gidermekte yetersiz kalmıştır.
Neonazi terör örgütünün uzun yıllar boyunca Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememesi ve NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişkilerinin ortaya çıkması, Almanya'da geniş çaplı tartışmalara neden olmuştur.
