

Kaysri'nin Kocasinan ilçesindeki Taşhan Mahallesi'nin bir kısmı, 2003 yılında Kızılırmak Nehri üzerinde inşa edilip hizmet vermeye başlayan Yamula Barajı'nın suyu altında kalmıştır.
Bu durum nedeniyle hane sahiplerinin bazıları kent merkezine taşınırken, diğerleri su altında kalan mahallenin karşısına inşa edilen yeni yerleşim alanına göç etmiştir.
Eski yerleşim yerinde bulunan biri 1833, diğeri 1933 yılında kayadan oyma tekniği ile yapılan iki cami, mahallede kimse kalmadığı için ibadete kapatılmıştır.
Tek kayadan oyularak inşa edilen ve mimarisiyle dikkat çeken, mahalleli tarafından 'ötaçe' ve 'dolamaç' olarak adlandırılan bu asırlık camiler, turizm açısından değerlendirilmek için bekliyor.

'2 Oyma Camimiz Var'
Taşhan Mahallesi Muhtarı Yüksel Deniz, bölgenin turizme kazandırılması için taleplerini dile getirerek şunları kaydetti:
“Bizim eski camilerimiz; 'ötaçe' ve 'dolamaç' diye adlandırdığımız iki oyma camimiz var. Ötaçe camimiz, 1833 yılında inşa edilmiştir ve 1950 yılında bir uzatma eklenmiştir. Minaremizi ise ustamız Hamza Mutlu yapmıştır.
Yardımcı olanlar arasında Ziya Bayram, Halil İbrahim Tura ve Mehmet Doğmuş bulunmaktadır. Şu an minaresi yaptıran ustalardan Mehmet Doğmuş amcamız hayattır. Dolamaç cami ise 1933 yılında inşa edilmiş ve 1950 yılında da minaresi yapılmıştır. Osman Yücel, Arif Mutlu ve Mehmet Doğmuş ağabeylerimizin iki camimizin de minarelerine katkıları olmuştur.”

'Kayaları Oyup, Boyamalarını da Kendisi Yapmıştır'
Yüksel Deniz, şu noktaları vurguladı:
“Şu an eski camilerimizin ikisi de eski yerleşim yerinde yaşayan kimse olmadığından ibadete kapalıdır. Müftülükle herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır. Camilerimizin her ikisi de oyma türündedir ve tek kayadan oluşmaktadır.
Süsleme ve işlemeleri, köyümüzde Hamza Hoca olarak bilinen bir ağabeyimiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Kayaları oyup, boyamalarını da kendisi yapmıştır. Bu iki tarihi caminin de oyma ve süsleme sanatını Hamza Hoca icra etmiştir. Bizler, mahallemizin güzellikleri için bu camilerin turizme kazandırılmasını talep ediyoruz.”


