CHP Merkez Yönetim Kurulu, bu hafta gerçekleştirdiği toplantısını parti genel merkezinde Genel Başkan Özgür Özel'in başkanlığında yaptı. Toplantı, saat 16.15 itibarıyla başlayarak üç saat boyunca sürdü.
Yaklaşık bir saat önce kamuoyuna açıklanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesinin ele alındığı MYK’da, İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamenin toplamda yaklaşık 3 bin 900 sayfa olduğu belirtildi. Parti kurmaylarının iddianameye ilişkin değerlendirmelerinde, “İktidar partisi, hem adayla hem de partimizle yarışamayacağını gördüğü için böyle bir iddianame hazırladı” ifadelerine yer verildi.
Alınan bilgilere göre, parti yetkilileri iddianamenin yalnızca İBB ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda CHP’ye yönelik stratejiler içerdiğini belirterek, “İddianamede Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na, parti kapatmayı düzenleyen yasaları referans göstererek bildirimde bulunulduğunu görüyoruz. Açıkça bir hedef var. Dolayısıyla ikili bir yol haritası üzerinden hareket ediliyor. Bu, iktidarın kendi gücünü korumasıyla ilgili bir durumdur” açıklamasında bulundu.
“Amaç Parti Kapatmak”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu bildiriminin, parti kapatma davasına yönelip yönelmeyeceği hakkında sorulan bir soruya, kurmaylar şu yanıtı verdi:
– “Amacın bu olduğu açık. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, kendi yetkisi olmadığını belirtiyor ama bir şekilde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na çağrıda bulunuyor. Onları göreve davet ediyor.”
– “Özel olarak beklediğimiz bir durum yok, fakat iddianamenin bu yönü kesin. Ekrem Başkan ile ilgili önem taşıyan konulardan biri, gizli tanıkların kimler olduğunun belirsizliğidir. İfade verirken bile sesleri veya görüntüleri yok.”
“Bir Muhtıra Olarak Değerlendiriyoruz”
CHP'nin kapatılması meselesinin MYK’da gündeme alındığını belirten yetkililer, şu değerlendirmelerde bulundu:
– “İddianame tüm boyutlarıyla detaylıca konuşuldu. Bu, iktidarın gelecekteki CHP iktidarına karşı bir hamlesi olarak görülüyor. Genel Başkanımız da bu durumu ifade etti. Bunu bir muhtıra olarak değerlendirmekteyiz; özünde bir iddianame değil. Bizim için bugüne kadarki saldırıların bir sonraki aşaması, belki de en üst aşaması.”
– “Kurultay davası ve İstanbul İl Kongresi davası da benzerdi. Sonraki aşama, partiye yönelik hamlelerdir. Bu konuda daha önceden de emareler mevcuttu. Bu nedenle bizler için beklenmedik bir durum değil.”
– “Bugün yaşananlar Türkiye için olumsuz ancak bizim açımızdan sürpriz değil. İktidar, 'Burayı kaybetmemeliyim. Bunlarla da başa çıkamayacağıma göre, hem partiye hem adaya yönelik süreçler devam edecektir' düşüncesinde.”
– “İlk değerlendirmemiz şudur: Delil, ispat veya kanıta dayalı bir durum yok. 'Bunlar olmuştur, şunlar olmuştur' deniyor fakat kanıt nedir? Bu kadar çok operasyon gerçekleştirilirken ve hedef bu denli büyükken, istenen ceza 50 yıl, 100 yıl ya da 5000 yıl olsa ne olur? Bu, bizim için kritik bir gündem maddesi değil.”
