

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Gazze’den gelen 153 Filistinliyi taşıyan kiralık uçağın ülkeye “gizemli” bir şekilde ulaştığı bilgisi üzerine soruşturma başlatılacağını duyurdu.
Filistinliler, OR Tambo Uluslararası Havalimanı'na ulaştıklarında pasaportlarındaki gerekli çıkış damgalarının eksik olması sebebiyle ülkeye giremediler ve 10 saatten fazla süre zarfında uçakta bekletildiler.
Güney Afrika, bir yardım kuruluşunun müdahalesi ile Gazzelilerin ülkeye girişine onay verdi.
Filistinlilerin Gazze’den nasıl ayrıldığı ve Güney Afrika’ya nasıl eriştikleri hâlâ belirsizlik taşıyor. Uçaktaki Gazzelilerin de gitmekte oldukları yer hakkında bilgi sahibi olmadıkları bildirildi.
İsrail Havalimanından Gönderildiler
Güney Afrika lideri Ramaphosa, grubun “nasıl olduysa gizemli bir şekilde uçağa bindirildiğini ve Nairobi üzerinden Güney Afrika’ya ulaştırıldığını” belirtti.
Gazze geçişlerini kontrol eden İsrail’e bağlı Cogat kurumu, Filistinlilerin “üçüncü bir ülkenin kendilerini kabul edeceğini onaylamasının ardından Gazze’den ayrıldıklarını” açıkladı ancak bu ülkenin adını vermedi.
Güney Afrika'daki Filistin Büyükelçiliği, grubun İsrail’in Ramon Havalimanı’ndan ayrıldığını ve Nairobi üzerinden ülkeye geldiğini ifade ederek, bu yolculuğun “hiçbir resmi bildirim veya koordinasyon olmadan gerçekleştiğini” bildirdi.
Büyükelçilik, “Kayıtsız ve yanıltıcı bir örgütün, Gazze’deki zor insani durumu istismar ederek aileleri kandırdığını, para topladığını ve düzensiz bir seyahat organizasyonu gerçekleştirdiğini” aktardı.
130 Kişi Ülkeye Alındı
153 kişiden 23’ü başka ülkelere uçarken, 130 Filistinli Güney Afrika’ya giriş yaptı.
Ramaphosa, “Onları geri gönderemeyiz. Gerekli belgeleri olmasa bile savaşın yıktığı bir ülkeden geliyorlar” dedi.
Filistinlilerin konaklama hizmetleri, Güney Afrikalı yardım kuruluşu Gift of the Givers tarafından karşılandı.
Güney Afrika, Gazze'deki İsrail saldırılarına en sert tepki veren ülkeler arasında yer alıyor. Ülke, 2023'te İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasıyla dava açmış; İsrail ise bu iddiaları “asılsız” olarak nitelendirmiştir.


