

İzmir’de su krizi giderek derinleşirken, İZSU'nun ağustos ayından bu yana uyguladığı gece su kesintilerinin süresini Kasım ayının sonuna kadar uzatması endişeleri artırdı.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajlardaki durumun ciddiyetine dikkat çekti. Tahtalı Barajı'ndaki doluluk oranının yalnızca yüzde 1,40 olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, en iyi yağış senaryosunda dahi barajın sadece yüzde 15'inin doldurulabileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Yaşar, “Bu gidişata bakarsak İzmir'de su kesintileri 2026 yılında da devam edebilir. Güzel yağışlar olsa bile barajın yalnızca yüzde 15'ini doldurabiliriz” dedi.

“400 METREDEN SU ÇEKİLİYOR”
Prof. Dr. Yaşar, İzmir'deki asıl tehlikenin yer altı sularının kullanımında yattığını vurguladı. Kuraklığın her 15-20 yılda bir tekrar ettiğini ve su yönetiminin buna göre yapılması gerektiğini söyleyen Yaşar, mevcut su yönetimini sert bir dille eleştirdi:
– Barajlar doluyken bile İzmir, suyun yüzde 55'ini yer altından çekiyordu. Bu son derece yanlış. Özellikle yer altı suları artık çok derinlerden alınmakta. 300-400 metrelerden su sağlıyoruz. Asıl tehlike burada; yer altı suları normalde rezerv olarak saklanmalıdır.
Yaşar, derinlerden su çekmenin ciddi enerji gerektirdiğini ve bu nedenle İzmir'in şu anda Türkiye'nin en pahalı suyunu kullandığını da sözlerine ekledi.
İZSU'nun gece 23.00 ile 05.00 saatleri arasında uyguladığı planlı su kesintilerine de değinen Prof. Dr. Yaşar, bu uygulamanın faydalı olduğunu belirtti. Kesintiler sayesinde günlük 70-80 bin metreküp su tasarrufu sağlandığını ifade eden Yaşar, “Böylelikle ciddi bir tasarruf sağlanmakta” dedi.


