

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sadık müttefiki Sebastien Lecornu, istifasından yalnızca dört gün sonra yeniden başbakanlık görevine dönmesiyle birlikte tartışmalar alevlendi.
Lecornu, ilk başbakanlık döneminde yalnızca 27 gün görevde kalarak modern Fransız tarihinin en kısa süre görev yapan başbakanı unvanını kazanmıştı ve dört gün önce istifa etmişti.
Cuma günü başbakan olarak yeniden atanan 39 yaşındaki Lecornu, şimdi parlamentodan 2026 bütçesini geçirmeyi hedefliyor.
Bu göreve “başka gönüllü çıkmadığı” için geri döndüğünü kabul eden Lecornu, “Açık konuşmak gerekirse pek fazla aday yoktu. Benim gizli bir ajandam yok, tek amacım bu zorlu dönemi en az hasarla atlatmak” şeklinde konuştu.

'Fransızlara Atılmış Tokat'
Lecornu'nun yeniden atanması, muhalefet cephesinde büyük bir öfke yarattı. Birçok muhalefet lideri bu kararı “absürt”, “kötü bir şaka” ve “Fransız halkına atılmış bir tokat” olarak değerlendirdi.
Meclisteki birçok isim, Lecornu'yu en kısa sürede görevden almak için harekete geçeceklerini açıkladı.
Pek çok siyasi analiste göre, istifa baskısı altında olan Macron, Lecornu'yu yeniden atayarak hükümetin hayatta kalması için son kozunu oynamış oldu.
Lecornu, yeni bütçeyi 14 Ekim Pazartesi günü hem kabineye hem de parlamentoya sunmakla yükümlü. Macron'dan daha esnek bir politika benimseyen Lecornu, tartışmalı emeklilik reformunun askıya alınması konusunda da kapıyı açık bıraktı.
Bu açıklama, Sosyalist Parti’nin desteğini kazanmak için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Zira Sosyalistler, destek şartı olarak emeklilik reformunun yumuşatılmasını ve zenginlere yönelik özel bir vergi getirilmesini talep etmekte.


