Ateş Serbest-2025 Faaliyeti'nin Seçkin Gözlemci Günü, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azerbaycan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kerim Veliyev, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel'in katkılarıyla Ankara'nın Polatlı ilçesindeki General Nahit Şenoğul Atış ve Tatbikat Bölgesi'nde gerçekleştirildi.
Bakan Güler, etkinlik sonrası yaptığı konuşmada, faaliyetin orduya ait üstün ateş gücünü ve yerli savunma sanayinin ulaştığı yüksek seviyeyi bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
Güler, ordunun envanterindeki çeşitli sistemlerin test edildiği ve etkinliklerinin gözlemlendiği bu organizasyonun, kuvvetler arası işbirliğini pekiştirdiğini, ateş desteği koordinasyonunu geliştirdiğini ve personelin silahlarla ilgili deneyimini artırdığını ifade etti. Güler, “Bu kapsamlı faaliyetten elde ettiğimiz verilerle sistemlerimizi daha da geliştirip, kahraman personelimizin niteliklerini artırmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Türkiye, Yerli ve Milli Savunma Sanayiinde Çığır Açıcı Bir İlerleme Kaydetti”
Güler, konuşmasına şöyle devam etti:
– “Yaşadığımız küresel tehditler, terörizm ve jeopolitik riskler, her zaman güçlü ve caydırıcı bir ordunun önemini hatırlatmaktadır. Bu bilinçle ordumuzun harekat etkinliğini ve gücünü sürekli olarak artırarak, karada, denizde ve havada ülkemizin güvenliği için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
– “Özellikle belirtmek isterim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın öngörülü liderliği ve ülkemizin savunma sanayi kuruluşlarının büyük çabaları sayesinde Türkiye, yerli ve milli savunma sanayinde önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Şimdi, tatbikatta gördüğümüz etkili silah sistemleri dahil birçok kritik teknolojiyi tasarlayıp ihraç ederken, bölgedeki ve dünya üzerindeki etkimizi de artırmaktayız.”
– “Personelimizin fedakarlığı, savunma sanayi başarılarımız ve stratejik politikamız doğrultusunda, küresel güvenlik ve barışa katkıda bulunmak için uluslararası görevlerimizi başarı ile yerine getirmekteyiz. Son olarak, NATO Kosova Gücü (KFOR) komutasını yeniden devraldığımızı belirtmek isterim.”
“Ateşkese Varılmasının Çatışmaların Sona Erdirilmesi İçin Önemli Bir Diplomatik Adım Olduğuna İnanıyoruz”
Türkiye'nin barışın sağlanmasına katkıda bulunmayı ve adil, kalıcı çözümleri savunmayı temel bir ilke olarak gördüğünü ifade eden Güler, şunları dile getirdi:
– “İsrail ve Filistin arasında ateşkese varılmasının, bölgedeki çatışmaların sona ermesi adına önemli bir diplomatik adım olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, uluslararası müzakere masalarının etkin bir üyesi olduğunu Mısır'daki görüşmelerde bir kez daha göstermiştir. Birçok aktör, Türkiye'nin bu konudaki aktif rolünü ve sağladığı katkıları öne çıkarmaktadır.”
– “Ancak, Gazze'deki çatışmaların durdurulmasına yönelik planın uygulanabilirliğinin uluslararası destek ve adil güvence mekanizmalarının kurulmasına bağlı olduğunu da unutmamalıyız. Türkiye Cumhuriyeti olarak, insani yardımların hızla bölgeye ulaştırılması, ateşkesin eksiksiz uygulanması ve bu süreçlerin devamlılığı için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz.”
“Nihai Hedefimiz, Terörün Sona Ermesi ve Terör Örgütlerinin Tamamen Tasfiye Edilmesidir”
Bakan Güler, dünyadaki krizlerin devam ettiğini ve asimetrik risklerin sürdüğünü belirterek, devletin mevcut gerilimleri yönetme noktasında proaktif bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini ifade etti. Güler, şu noktalara değindi:
– “Ülkemizin savunma ve güvenliğini sağlamak için en önemli dayanağımız milletçe sahip olduğumuz birlik ve beraberliktir. İç cephemizi güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Terörle mücadelede önemli bir dönüm noktasına ulaştık.
– Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda, terörsüz bir Türkiye hedefine ulaşmak, kaynaklarımızı ve enerjimizi kalkınma için kullanmak amacıyla büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada en büyük katkı, aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlıklarıdır.
– Nihai hedefimiz, vatandaşlarımızın ortak isteği olan terörün sona ermesi ve terör örgütlerinin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. PKK ve benzeri tüm gruplar, faaliyetlerini sonlandırmalı ve silahlarını teslim etmelidir. Başta PKK/YPG/SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede varlık göstermesine müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak isterim.
