Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, yapay zeka ve dijital güvenlik alanlarında kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini vurgulayarak, “Yapay zeka yönetim sistemi belgelendirmelerine başladık. Bu belge, yapay zeka sistemlerinin etik, güvenilir ve hesap verebilir şekilde çalıştığını kanıtlayan uluslararası bir güven göstergesi” şeklinde ifade etti.
Şahin, 14 Ekim Dünya Standartlar Günü etkinliğini bu yıl Ankara'da ilk kez düzenleyeceklerini de belirtti.
Yapay zeka sistemlerinin üretimden ulaştırmaya, sağlıktan kamu yönetimine kadar birçok alanda karar verici konumda olduğuna dikkat çeken Şahin, “Bu durum büyük bir sorumluluk getiriyor. Bu sistemlerin şeffaf, etik, hesap verebilir ve veri güvenliği ilkelerine uygun olarak çalışması gerekiyor. İşte bu noktada standartlar önem kazanıyor. Standartlar, verinin işlenme şekli, algoritmaların test edilmesi ve yapay zekada önyargıların önlenmesi gibi alanlarda güvenli bir çerçeve sunuyor. ISO ve Uluslararası Elektroteknik Komisyonu, geliştirdikleri 'Smart Standards' yaklaşımı ile standartları dijital ve makine tarafından okunabilir hale getiriyor, böylece sistemlerde doğrudan uygulanabiliyor. Bu, dijital güven ve yapay zeka konusunu yalnızca teknik bir mesele olmaktan çıkartarak, etik ve toplumsal boyutunu da ele almamızı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Kamu Projelerinde Sertifika Aranıyor
Şahin, TSE olarak yapay zeka ve dijital güvenlik alanlarında çeşitli çalışmalar yürüttüklerini anlatarak, 2022'de kurulan Yapay Zeka Ayna Komitesi aracılığıyla hem Avrupa Birliği (AB) hem de uluslararası alandaki standart taslaklarını yakından takip ettiklerini belirtti.
Bu alanda Türkiye'nin görüşlerini ilgili platformlara ilettiklerini ve özellikle AB'nin Yapay Zeka Tüzüğü ile uyumlu bir altyapı oluşturma çabası içinde olduklarını vurgulayan Şahin, “Ayrıca, ISO/IEC 42001 Standardı çerçevesinde yapay zeka yönetim sistemi belgelendirmelerini uygulamaya başladık. Bu belge, yapay zeka sistemlerinin etik, güvenilir ve hesap verebilir şekilde çalıştığını kanıtlayan uluslararası bir güven göstergesi taşıyor. Eğitim ve insan kaynağı yönetimi bizim için önemli bir konudur. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde açılan yapay zeka mühendisliği yüksek lisans programı, TSE'nin bu alandaki teknik altyapısını güçlendiriyor. Ayrıca, Ankara Kalite Kampüsü Projemiz kapsamında yapay zeka, siber güvenlik ve yazılım testleri için yeni laboratuvar merkezleri kuruyoruz. Siber güvenlik alanında ise ortak kriterler, veri merkezi belgelendirmesi, bilgi güvenliği denetimleri, sızma testi uzmanı ve beyaz şapkalı hacker eğitimleri gibi uygulamalar yürütüyoruz. Kamu projelerinde TSE onaylı sızma testi sertifikası aranmaktadır. Bu, ülkemizin dijital altyapısının güvenliğini artıran somut bir adım” değerlendirmesinde bulundu.
Şahin, bu çalışmaların Türkiye'ye rekabet gücü, güven ve itibar, risk yönetimi gibi önemli katkılar sağladığını ifade etti.
TSE belgeli ürün ve sistemlerin uluslararası standartlara uygun hale geldiğini ve bunun da ihracatçı firmalara büyük avantaj sağladığını vurgulayan Şahin, “Dijital güven ve siber güvenlik alanında TSE'den belge alan kurumlar, hem müşterileri hem de iş ortakları nezdinde güven kazanıyor. Standartlara dayalı denetimlerle kurumlar, siber tehditleri erken tespit edebiliyor ve olası zararları en aza indirebiliyor. Ayrıca, AB'nin yapay zeka ve veri koruma düzenlemelerine uyum süreci kolaylaşıyor. Böylece Türk firmaları küresel pazarda daha avantajlı bir konuma geliyor. En önemlisi, bu süreç akademi, sanayi ve kamu arasında güçlü bir işbirliği ekosistemi oluşturuyor.” şeklinde konuştu.
