

Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Demirölçek Mahallesi'nin yakınında, 124 metre yükseklikte yer alan Zerzevan Kalesi, askeri yerleşim alanında bulunan son Mithras tapınağının bilimsel kazılarla gün yüzüne çıkarılması sayesinde tarihi bir hazine olmaya devam ediyor. 2020 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dahil edilen bu tarihi kaleye, yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösteriyor.

400 Bin Yerli ve Yabancı Turist Ziyaret Etti
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimlerin iş birliği ile 2014 yılında başlayan kazı çalışmaları sonucunda, bin dönüm alanda birçok tarihi kalıntı gün yüzüne çıkarıldı. 15 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda bir sur, 21 metre yüksekliğinde bir gözetleme kulesi, bir kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ve 63 su sarnıcının yanı sıra, yer altı kilisesi ve 400 kişinin sığabileceği yer altı sığınağı gibi birçok yapı keşfedildi. Bu yıl içerisinde kaleyi ziyaret edenlerin sayısı ise 400 bini buldu.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, Zerzevan Kalesi'ndeki kazıların 2014 yılında başladığını ve kesintisiz olarak devam ettiğini belirtti. Alanın hem yerel hem de bölgesel turizm açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, bu yıl 400 bin ziyaretçi rakamına ulaştıklarını ifade ederek, “Şu anda bazı alanlarımız restorasyon nedeniyle kapalı. Yıl sonuna kadar bu sayının daha da artmasını bekliyoruz. Önümüzdeki yıl, restore edilen alanların ziyarete açılmasıyla birlikte bu sayı 700-800 binleri bulabilir. Hedefimiz Zerzevan Kalesi'ni yılda 1 milyon ziyaretçi ile buluşturmak.” şeklinde konuştu. Ayrıca, Zerzevan Kalesi ve Mithras kutsal alanının UNESCO Dünya Mirası olması için sürdürülen çalışmaların hızla devam ettiğini sözlerine ekledi.

'Tapınağın Altında Gizli Bir Şehir Var'
Prof. Dr. Coşkun, kalenin Roma dönemine ait en iyi korunmuş sınır garnizonu olduğunu belirterek, “Aslında toprağın altında büyük bir şehir yatıyor. Bu bölgede kazı yapıldıkça, hem askeri hem de siyasi yaşantıya dair on binlerce eser gün yüzüne çıkıyor. Bu eserler arasında ameliyat aletlerinden aydınlatma araçlarına, pişirme kaplarından askeri teçhizata kadar birçok öğe bulunuyor. Bu eserler, bölgenin tarihine ve turizmine önemli katkılar sağlıyor.” dedi.
Ziyaretçilerden Sevtap Güzeltürk, 54 kişilik gruplarıyla Antalya'dan geldiklerini belirterek, “Turumuz Diyarbakır'da başladı. İki gün burada geçireceğiz. Antalya'da Roma ve Bizans uygarlıklarıyla iç içeyiz ama burası çok daha farklı ve eski bir uygarlık. Buradan çok etkilendik ve bir kez daha geleceğim.” ifadelerini kullandı.
Doktor Cemile İnci, Mezopotamya'nın büyüsünü hissederken kendilerini tarih kitaplarının içinde bulduklarını dile getirdi. Diğer bir ziyaretçi Nesrin Ülk ise, “Zerzevan'a ikinci kez geliyorum. Burada çok önemli bir tarih yatıyor, herkesin gelip görmesi gerekli.” şeklinde konuştu.


