

Konya'da kaldırımda yürüyen Mehmet Candan (37) ile kızı Almina Günay Candan'ın (6), binadan düşen beton sıva parçalarıyla yaralanması sonucu 12 mülk sahibi hakkında 'Bilinçli taksirle yaralama' suçundan 7 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Akşehir'de ikamet eden Mehmet Candan, eşi Fadime Candan ve kızı Almina Günay Candan, 2 Ağustos 2023'te mobilya alışverişi için evden ayrıldılar. Candan ailesi, İnönü Caddesi'ndeki kaldırımda yürürken 4 katlı bir binadan beton sıva parçaları düştü.
Düşen parçalar baba ve kızına isabet ederken, Fadime Candan olaydan yara almadan kurtuldu. Ambulanslarla Akşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılan baba ve kızı daha sonra Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.
Mehmet Candan'ın omurga ve kaburgalarında kırıklar oluşurken, başından yaralanan Almina Günay'ın sol el ve ayağında felç meydana geldi. Baba Candan, tedavisinin ardından taburcu oldu; ancak yürümekte zorluk çeken Almina Günay Candan'ın fizik tedavisi devam ediyor.
SORUŞTURMA TAMAMLANDI
Olayın ardından Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Binadaki 12 mülk sahibi hakkında 'Bilinçli taksirle yaralama' suçundan 7 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Davaya ilişkin bilgi veren Candan ailesinin avukatı Seda Nur Durmaz Yozgat, “Mahkeme süreci henüz başladı, duruşma önümüzdeki günlerde gerçekleşecektir. Duruşma sonucunda kat maliklerinin cezalandırılmasını bekliyoruz. Çünkü Akşehir Belediyesi tarafından daha önce uyarıldıkları halde herhangi bir tadilat yaptırmayarak müvekkillerimin bu sebeple yaralanmalarına neden olmuşlardır,” ifadelerini kullandı.
'HİÇBİR ÖNLEM ALINMAMIŞ'
Mehmet Candan, yaşananları anlatırken, “2 aylık bir tedavi sürecimiz oldu. Kaburgamda ve ayağımda kırıklar vardı. Kızım, beyin kanaması geçirdi ve ameliyat oldu. Ameliyat sonrası sol ayak ve elinde kısmi felç gelişti. Hala tedavisi Akşehir'de sürüyor. 2,5 yıldır fizik tedavi görüyoruz. İyileşmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Nöroloji kontrollerimiz devam ediyor. Bu duruma neden olan ve ihmal edenlerin sorumluluktan kaçmamasını istiyorum. Kızım çok zorluk çekiyor ve hala yürümekte güçlük çekiyor. Olaydan iki hafta önce beton parçalarının düştüğünü biliyorduk ama yine de bir şey yapılmamış. Hiçbir önlem alınmamış. Belediyenin uyarısına rağmen gerekli işlemler yapılmamış. Binanın durumu aynı,” şeklinde konuştu.
'ÇOK AĞIR BİR DUYGU'
Sorumluların cezalandırılmasını isteyen Fadime Candan ise şunları söyledi:
“Benim çocuğumun yaşadığı hiç kimsenin yaşamasını istemem. Eşim ve kızım, gözümün önünde ölümden döndü. Orada yaşadıklarımı hiçbir anne anlayamaz. Evlat korkusu, eş korkusu… Bunu kimseye anlatamam. Doktor, 'Kızının ameliyattan yüzde 80 çıkamama ihtimali var' dedi, bu beni çok korkuttu. Hala arkadaşlarının yanında yavaş yürümeye çalışıyor.”
Bunu görmek, yaşamak çok zor bir duygu. Çocuk doktorlarının hepsi farklı şeyler söylüyor. Her öneriye uymaya çalışıyoruz. Çocuğumun bu durumu yaşamasını istemiyorum.
Benim çocuğum çok neşeli, hayat dolu bir çocuktu. Şu anda arkadaşlarıyla yarışlarda geri kalıyor. Bisiklete bindiğinde ayağını pedala bağlamak zorunda kalıyorum, bu yüzden dengesi bozuluyor, düşüyor. Bunu görmek, hem anne hem de baba için çok zor. Evladımın bu durumu yaşamasını istemiyorum. Buna neden olanların ağır ceza almalarını talep ediyorum.”
'BENİM YAŞADIĞIMI KİMSE YAŞAMASIN'
Bu yıl ilkokul birinci sınıfa başlayan Almina Günay Candan ise, “Benim yaşadığımı kimse yaşamasın. Çok zor bir süreç geçirdim, elimden geleni yaparak iyileşmeye çalışıyorum. Apartmanın bozuk olanlarının tamir edilmesini istiyorum. Kimsenin başına düşmesin, bizim gibi olmasın,” şeklinde konuştu.


