reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 96.146,62 -2.719
reklam

Beynin Dışında Hafıza Olabileceği İddia Ediliyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Beynin Dışında Hafıza Olabileceği İddia Ediliyor
reklam

Beyinle ilişkilendirilmiş bir özellik olarak görülen hafızanın, New York Üniversitesi (NYU) tarafından yapılan yeni bir araştırmayla sorgulandığı ifade edildi. Araştırmalar, beyin dışında bulunan insan hücrelerinin de öğrenme ve bilgi saklama yeteneğine sahip olabileceğini ortaya koyuyor.

Çalışmanın başkanı olan Dr. Nikolay V. Kukushkin, “Hafıza ve öğrenme çoğunlukla beyin hücreleri ile anılır ancak sunmuş olduğumuz veriler, vücuttaki diğer hücrelerin de bu süreçlere dahil olabileceğini gösteriyor” açıklamasında bulundu. Bu bulgular, öğrenmenin zamanlama ve bilgi işleme yöntemlerine dayanan evrensel bir hücresel özellik olabileceğini işaret ediyor.

“Beden de Hatırlıyor”

Araştırmanın temeli, 19. yüzyılda psikolog Hermann Ebbinghaus tarafından tanımlanan “aralıklı tekrar etkisi” üzerine kurulmuştur. Bu etki, bilgilerin aralıklarla tekrar edilmesinin hatırlama kabiliyetimizi artırdığını açıklıyor. Kukushkin ve ekibi, bu etkinin beyin dışındaki hücrelerde de geçerli olup olmadığını incelemiştir.

İki farklı hücre türü — sinir hücreleri ve böbrek hücreleri — genetik olarak, “hafıza geni” uyarıldığında ışık yayan bir sinyal üretmeleri üzere tasarlandı. Bu gen, uzun süreli hafızanın gelişiminde etkili olan CREB adlı proteini denetliyor.

Aralıklı Uyarımlar Hafıza Oluşturdu

Araştırmacılar bu hücreleri, beynin öğrenme süreçlerine benzer kısa kimyasal sinyallere maruz bıraktı. Sinyaller ya aralıklı şekilde ya da tek seferde uzun bir uyarım olarak uygulandı.

Elde edilen sonuçlar dikkat çekiciydi: Aralıklı uyarımlarda hücreler daha uzun ve güçlü tepkiler vererek yanıtladı. “Hafıza geni”, daha uzun süre aktif kalırken, özellikle uyarımlar arasındaki 10 dakikalık boşluk süresinde etkinin arttığı gözlemlendi.

Tek seferde yapılan yoğun uyarılarda ise bu etkinin hızla kaybolduğu tespit edildi. Aralıklı dört uyarı alan hücrelerde, 24 saat sonra hafıza geninin aktivitesinin 2,8 kat fazla olduğu belirlendi.

Hafıza Beyinle Sınırlı Olmayabilir

Sonuçlar, hücrelerin zamansal desenleri tanımak ve saklamak konusunda bir kapasiteye sahip olduklarını göstermektedir. Bu durum, hem sinir hem de böbrek hücrelerinde benzer şekilde gözlemlendi.

Dr. Kukushkin, “Bu yalnızca belirli hücre türlerinin değil, tüm hücrelerin ortak bir özelliği olabilir” dedi.

Tıpta Yeni Bir Yöntemin Kapısı

Araştırmanın bulguları, hafızanın beyin dışındaki hücresel düzeyde de var olabileceğini düşündürmektedir. Bu durum, tıp ve biyoloji alanında büyük sonuçlar doğurabilir.

Kukushkin, “Örneğin, pankreasın geçmiş öğünlerimizin desenini hatırlayarak kan şekeri seviyesini nasıl ayarladığını düşünmeliyiz. Veya bir kanser hücresinin kemoterapiye geçmişte nasıl tepki verdiği ve davranışını buna göre değiştirip değiştirmediği üzerine düşünmek gerekiyor” ifadesinde bulundu.

Araştırma, ilaç ve beslenme tedavisinin zamanlamasının en az içerik kadar önemli olabileceğini gösteriyor. Kukushkin, “Besinlerin hangi sırayla tüketildiği ya da aralarındaki zaman farkının bile vücudun bunları nasıl işlediğini etkileyebileceğini” belirtti.

Hücreler Beklenenden Daha “Akıllı”

NYU ekipleri tarafından yürütülen çalışma, hücrelerin zamanı algılama ve geçmiş deneyimlere göre tepki verme yeteneğine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu da hücrelerin, öğrenme ve hafızanın esas bileşenlerini barındırdığını gösteriyor.

Kukushkin, “Sinir dışındaki hücreler sandığımızdan çok daha akıllı” şeklinde çalışmanın bulgularını özetledi.

reklam

YORUM YAP