Yalnızca 27 gün başbakanlık görevinde kaldıktan sonra istifa eden Sebastien Lecornu, ikinci kez başbakanlık görevine atanmasının ardından sadece bir hafta içinde güven oylamasıyla karşı karşıya kaldı.
Güven oylamasını çok az bir farkla kazanan Lecornu, buna karşın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un tartışmalı emeklilik reformunu askıya alma sözü vermek zorunda kaldı.
Oylamanın Kazananı Sosyalistler Oldu
Solcu Boyun Eğmeyen Fransa tarafından sunulan ilk gensoru önergesi, 271 oyda kalarak Lecornu'nun düşmesi için gereken 289 oya ulaşılamadı.
Lecornu, emeklilik reformunu 2027'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar donduracağını belirterek Sosyalist Parti'nin desteğini sağladı.
Böylece hükümet, çok az bir farkla da olsa ayakta kalmayı başardı. Ancak bu durum, Macron yönetiminin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Aşırı sağcı Ulusal Birlik partisinin girişimiyle gerçekleştirilen ikinci oylamada Lecornu aleyhine 144 oy kullanıldı.
Neydi Bu Emeklilik Reformu?
Lecornu’nun emeklilik reformunu askıya alması, Macron'un sekiz yıllık cumhurbaşkanlığı dönemi boyunca en önemli iç politika hamlesinin gölgede kalmasına yol açtı.
1982 yılında dönemin Sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterrand, emeklilik yaşını 65'ten 60'a düşürmüştü. Macron'un reformuyla emeklilik yaşı 2030 yılına kadar kademeli olarak 64'e çıkarılacaktı.
Şimdi Hedef Milyarderlere Vergi Getirmek
Sosyalist Parti, emeklilikte elde edilen zaferin ardından, şimdi 2026 bütçesine milyarder vergisi ekletmeyi hedefliyor. Bu durum, Lecornu’nun Meclis’teki konumunu daha da zayıflatıyor.
Ayrıca Fransa'nın bütçe açığının rekor seviyelere ulaşmış olması, hükümetin 2026 bütçesini Meclis'ten geçirebilmek için zorlu müzakereler gerektireceğini gösteriyor.
Ulusal Meclis Başkanı Yaël Braun-Pivet, oylama sonrasında yaptığı açıklamada, “Fransız halkı, tüm bu çabaların ülkemizin geleceği için bir bütçe oluşturma amacıyla yapıldığını bilsin” dedi.
