19 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024 tarihinde kaldığı KYK yurdunu terk ettikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Hakkari'den Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Okul Öncesi Öğretmenliği okumak üzere gelen Rojin'in cenazesi, 18 gün sonra Van Gölü kıyısında bulundu.
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) 14 Kasım 2024 tarihli otopsi raporunda Rojin'in ölüm nedeni “suda boğulma” olarak belirlendi. Baba Nizamettin Kabaiş, kızını bizzat üniversiteye kendisinin götürdüğünü ve intihar düşüncesinin hiçbir şekilde söz konusu olmadığını vurgulayarak adalet talebinde bulundu.
Ek Raporda Erkek DNA'LARINA Ulaşıldı
Otopsi raporunda cinsel saldırı veya darp izine rastlanmadığı ancak ailesinin yaptığı açıklamada, Rojin'in vücudunda iki erkeğe ait DNA örneklerinin bulunduğu bilgisi yer aldı. İlk raporda bulunmayan bu durum ek raporla ortaya çıkarken, iki erkeğin DNA'sının Rojin'in göğsünde ve vajinasında tespit edildiği ifade edildi.
Ayrıca Van Barosu, DNA örneklerinin kime ait olduğunun henüz açıklanamamasını ve şüphelilerin hâlâ tespit edilmemiş olmasını eleştirdi. Dosyada gizlilik kararı olduğu için baronun soruşturmanın detaylarına ulaşamadığı belirtildi.
Baba Kabaiş'ten Rektör ve Valiye Tepki
Acılı babanın Rektör Hamdullah Şevli'ye yönelttiği eleştiriler de dikkat çekti. Nizamettin Kabaiş, “Neden rektör, kızımın otopsisine müdahale ediyor? Bir rektör otopsiye giremez” diyerek yetkililere tepki gösterdi. Ayrıca, Vali Ozan Balcı'nın kendisine, “Senin kızın suyun içinden çıktı, belli ki intihar etmiş” dediğini belirtti.
Nizamettin Kabaiş, bu sözlerin kendisi için kabul edilemez olduğunu aktararak, Balcı'nın “Nizamettin Efendi, bundan sonra otopside ne çıkarsa onu kabul edeceksin” ifadelerine de dikkat çekti.
Rektörlükten Açıklama
Tüm bu gelişmelerin ardından üniversite öğrencileri, Rojin Kabaiş hakkında açıklama yapmadığı için yönetimi protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenlediler. Rektörlük, yapılan iddiaların asılsız olduğunu ve üniversite hakkında çoğunluğunu sahte hesapların oluşturduğu suçlamalarla ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Açıklama şu şekilde devam etti:
“Üniversitemiz yöneticileri, merhume öğrencimizin ailesine Diyarbakır'da taziye ziyaretinde bulunmuş ve Rojin’in kabrini ziyaret ederek dua etmiştir. Sürecin hukuk ve saygı çerçevesinde takip edilmesi gerektiğini ifade eden tüm kişi ve toplulukların çabalarını değerli buluyoruz; ancak son dönemlerde sosyal medyada dolaşan yalan ve tehdit içerikli paylaşımlar sağduyudan uzak ve maksatlı bir şekilde yapılmaktadır.”
'Yasal İşlem Başlatılacaktır'
Rektörlük, üniversitenin tüm işlemlerinin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda yürütüldüğünü savunarak, “Ayrıca kişisel hırsları için bu olayıManipulatorer kullanarak asılsız iddialarda bulunan kişiler hakkında yasal işlemler başlatılacaktır,” dedi.
Üniversite, öğrencilerinin güvenliğini sağlamak için gerekeni yapmaya devam edeceğini ve Rojin Kabaiş'in hatırasını her zaman yaşatacaklarını ifade etti. Aile ve tüm üniversite topluluğuna bir kez daha sabır ve başsağlığı dileyerek, olayın faillerinin aydınlatılması için devlet kurumlarıyla irtibat içinde olacaklarını belirttiler.
