

EMEL YİĞİT / NEFES
Merkez Bankası, kritik bir eşikte bulunuyor. Uzun zamandır merakla beklenen faiz kararı, 23 Ekim Perşembe günü duyurulacak. Beklentiler, yorumlar ve tahminler giderek artıyor. Eylül ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte, bahar havası yerini gerçek bir sonbahara bıraktı.
HESAPLAR DEĞİŞİYOR
Yüksek gelen eylül enflasyonu, beklentileri değiştirmeye yol açan ilk faktör oldu. Önceki toplantıda 2.5 puanlık bir indirim yapan Merkez Bankası'nın, başlangıçta bu hızla indirimlere devam edeceği düşünülüyordu; ancak enflasyon verisinin ardından tahminler revize edildi. Merkez Bankası Piyasa Katılımcılar Anketi'ne göre, cari yıl sonu TÜFE artışı beklentisi, bu dönemde yüzde 29.86'dan yüzde 31.77'ye yükseldi. Politika faizine ilişkin gelecek ilk toplantı beklentisi ise yüzde 39 seviyesine çıktı. Diğer taraftan Cnbc-e anketine katılan ekonomistlerin büyük bir kısmı, 1.5 puanlık bir indirim bekliyor. Yıl sonu tahmini ise yüzde 36'dan yüzde 37.5'e yükselmiş durumda. Reuters'ın yabancı yatırımcılara dayandırdığı bilgilerine göre, Merkez Bankası yetkilileri geçen hafta ABD'de yabancı yatırımcılarla yaptıkları görüşmelerde, enflasyona dair endişelerinin arttığını ve faiz indirimlerini yavaşlatmaya hazır olduklarını ifade ettiler.
İLK ETKİSİ PİYASADA GÖRÜLECEK
Faiz kararı, piyasalara yansıyan dalgalar yaratacak; ancak ilk etkisi para piyasalarında ve borsa üzerinde hissedilecek. Borsa cephesindeki beklenti, yüzde 1.5'lik bir indirim yönünde. Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş'a göre, daha önce 2.5 puanlık bir indirim beklenirken, eylül enflasyonunun açıklanmasının ardından beklentiler yukarı yönde revize edildi. Yılın geri kalanında enflasyon trendleri, beklentilerin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynayacak.
Faiz İndirimi Kur Üzerinde Etkili Olabilir
Ekonomist Onur Çanakçı, “Yoğun baskılar göz önüne alındığında, sembolik bir indirim yapılması mümkün. Maksimum yüzde 1.5 olabileceğini düşünüyorum” dedi. Faiz inerse, kur artış oranının da aşağı çekileceğini belirten Çanakçı, “Kurun artış hızı düşerse, ihracatçı ve üretici sesini yükseltecektir. Ancak faiz indirimi olmazsa, likidite sorunu yaşanır ve finansman maliyetleri yüksek kalmaya devam eder. Gerçekten önemli olanın, yapı anlamında ciddi reformlar yapılması gerektiğini” ifade etti.
Faizle Enflasyonu Dizginleme Dönemi Sona Eriyor
Güldem Atabay, enflasyonun istenen seviyeye gelmediğini belirterek, “Yıl sonu beklentim yüzde 33, 2026 yılı sonu beklentim ise yüzde 28. 2026'da enflasyonun kalıcı hale geldiğini göreceğiz. Faizle müdahale ile kontrol edilebilecek enflasyon döneminin sonuna geldik. Ekonomik aktivitenin akışına bağlı olarak yüzde 25-35 arasında dalgalanma bekleyen yıllar var, eğer yönetim değişmezse” şeklinde konuştu.



DOLAR
EURO
İNG. STERLİNİ
İSV. FRANGI
KAN. DOLARI
ÇEYREK ALTIN
BITCOIN