Fransa, Paris'teki ünlü Louvre Müzesi'nde gerçekleştirilen büyük soygunun şokunu yaşıyor.
Dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olan Louvre, güpegündüz yapılan soygunun ardından, Napolyon koleksiyonuna ait sekiz oldukça değerli mücevherle hırsızların kaçmayı başarmasıyla sarsıldı.
Soygunun detayları dünya kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, uzmanlar polislerin hırsızları yakalama konusunda başarılı olsalar da, çalınan eserlerin bulunmasının son derece zor olabileceğini belirtiyor.
Ekonomik sıkıntı nedeniyle güvenlikleri zayıf olan müzeleri hedef alan suç çeteleri, Avrupa genelinde bu tür değerli mücevherleri ve altınları çalmaya devam ediyor.
Pazar günü Paris’te gerçekleşen bu soygunun, polis kayıtlarında bulunan az sayıdaki profesyonel suçlular tarafından gerçekleştirildiği düşünülüyor.
Uzmanlar, çalınan mücevherlerin hızla parçalara ayrılarak yasa dışı pazarlarda satılabileceğine dikkat çekiyor.
Barselona merkezli suç uzmanı Marc Balcells, “Bir Van Gogh çalarsam, bu hâlâ bir Van Gogh olur ve sadece yasa dışı sanat piyasasında değer kazanır. Ama mücevher çalıyorsam, onu değerli taş olarak satabilirim” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Fransa İçin Bir utanç
Louvre’dan çalınan mücevherler, bazı çevrelerce Fransa için “ulusal bir utanç” olarak nitelendirildi ve ülkede kültürel alanlardaki güvenlik önlemlerinin arttırılmasına yol açtı.
Sanat dedektifi Arthur Brand, “Dünyanın en önemli müzesi Louvre’u hedef alıp taçlarla kaçabiliyorsanız, güvenlikte ciddi bir sorun vardır” diyerek olayın ciddiyetine dikkat çekti. Olayı “Fransa tarihindeki en büyük insan avlarından biri” olarak tanımladı.
Louvre yetkilileri daha önce güvenlik yatırımlarının yetersiz olduğunu dile getirmişti. Ayrıca son iki ay içinde Fransa'da en az dört müzenin soyulduğu ve Paris Doğa Tarihi Müzesi'nden de altın çalındığı bildirilmişti.
Sanat eseri hırsızlıklarını takip eden Art Recovery International’ın kurucusu Christopher Marinello, Avrupa ve diğer bölgelerde bu tür soygunların arttığını vurguladı. Marinello, Hollanda, Fransa ve Mısır’daki vakaları örnek göstererek, “Eğer koleksiyonunuzda mücevher veya altın varsa, endişelenmelisiniz” dedi.
Paris savcılığı, soygunla ilgili soruşturmayı yüksek profilli olaylara odaklanan BRB adlı özel polis birimine devretti. Eski BRB görevlisi Pascal Szkudlara, birimin daha önce Kim Kardashian’ın 2016’daki 4 milyon dolarlık yüzük soygununu ve çeşitli kripto zenginlerinin kaçırılma olaylarını çözdüğünü hatırlattı.
Kamera Kayıtları İnceleniyor
BRB’nin yaklaşık 100 kişiden oluşan bir ekibi ve müze hırsızlıklarına odaklanan bir düzineden fazla uzman bulunuyor. Szkudlara, hırsızları yakalayacaklarına “yüzde 100 emin” olduklarını ifade etti.
Soruşturmada güvenlik kameraları, telefon kayıtları ve adli deliller inceleniyor. Uzmanlar, polislerin haftalar öncesine ait görüntüleri gözden geçirerek mekânı önceden incelemiş olabilecek şüphelileri tespit etmeye çalıştığını belirtti.
Eğer hırsızlar yakalanma korkusu hissederse, ellerindeki değerli eşyaları yok edebilir. Polis, bu gerçekleşmeden önce harekete geçmek zorunda ve zamanla yarış içinde.
“Bir kez kesilip küçük taşlara dönüştürüldüklerinde iş bitmiş olur, onları bir daha bütün haliyle asla göremeyiz” diyen Marinello, çalınan mücevherlerin geri kazanılma oranının sanat eserlerinden bile daha düşük olduğunu vurguladı.
