DİLAN KUTLU / NEFES
Bir zamanlar Uludağ’ın zengin su kaynakları ve bitki örtüsü ile tanınan Bursa, günümüzde hem kişi başına düşen yeşil alan miktarının en az olduğu şehirlerden biri hem de susuzluk riski en yüksek iller arasında yer alıyor. “Yeşil Bursa” olarak bilinen bu şehir, tarihi su krizinin eşiğinde bulunuyor.
1 Ekim'den bu yana günde 12 saat süren planlı su kesintileri uygulanırken, Nilüfer Barajı tamamen kururken, Doğancı Barajı ise kritik seviyeye düştü. Bursa'nın günlük su ihtiyacı 533 bin metreküp; ancak 14 ambalajlı su üretim tesisi yılda toplam 4 milyon 415 bin metreküp su ambalajlayıp satışını yapıyor.
“20 Yılda Tamamlanmadı”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, su krizinin sorumluluğunu önceki yerel yönetimlere yükledi. Bozbey, “Bursa su kentidir” söylemiyle yaşanan büyük vurdumduymazlık sonucunda şehrin susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirtti. İsale hatlarının 20 yılda tamamlanmadığını vurgulayan Bozbey, “Tüm kurum yöneticileri alarm veriyordu ancak hiçbir adım atılmadı” ifadelerini kullandı.
Barajlardaki doluluk oranının “sıfır” seviyesine gerilediğini ifade eden Bozbey, “Bursa’ya günlük ortalama 430 bin metreküp su veriyoruz. Çınarcık Barajı bypass hattından günlük 100 bin metreküplük su almayı planlıyorduk ama sanayi bölgesi güzergahındaki değişiklik nedeniyle bu miktar 10 bin metreküp azaldı. Doğancı Barajı’nda sadece 8,5 milyon metreküp su kaldı” dedi.
“14 Dere Kurudu”
Bursa Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Murat Demir, “Yeşil Bursa” olarak bilinen kentin içler acısı durumunu şu şekilde aktardı: “17 organize sanayi bölgesi, kentin merkezinde bir ısı fabrikası oluşturuyor. Uludağ’dan Bursa’ya akan 14 derenin hiçbiri kalmadı. Uludağ Milli Parkı sınırları içerisinde düşen her damla yağmur, fabrikalar tarafından emiliyor ve ambalajlanarak satılıyor. Bursa’da 32 firma Uludağ’dan ambalajlı su üretiyor” dedi.
Su kaynaklarını besleyen dağların madencilik faaliyetleriyle tahrip edildiğini vurgulayan Demir, “Uludağ’ın etekleri ve Doğancı Barajı havzasında binlerce maden ruhsatı bulunmaktadır. Taş ocağı, krom ocağı ve mermer işletmeleri her alanda mevcut. Yeraltı suyunu besleyen bu bölgeler delik deşik oldu” şeklinde konuştu.
“Sondaj Kuyuları Artık Kentin Temel Su Kaynağı”
Bursa'daki su krizinin yalnızca iklim değişikliği ile açıklanamayacağını aktaran DOĞADER Başkanı Demir, “Nilüfer ve Doğancı Barajı, kentin 1,5 milyon nüfusuna göre inşa edilmişti; oysa bugün nüfus 4 milyona yaklaştı. 155 sondaj kuyusu artık kentin temel su kaynağı haline geldi. Buradan alınan suyun bir kısmı kirlenmiş halde yeraltına geri basılmakta. Nilüfer Deresi ise sanayi atıklarıyla kirleniyor” dedi.
