

Kaza, 2 Haziran tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde bulunan Sahil Kent Mahallesi Sahil Caddesi'nde gerçekleşti. Aşırı hız yaptığı ileri sürülen U.A. yönetimindeki hafif ticari araç, sürücünün kontrolünü kaybetmesi sonucu göl kıyısında yürüyüş yapan Uzman Çavuş Erhan Öksüzoğlu, eşi Ümran ve bebek arabasındaki oğulları Yağız Öksüzoğlu'na çarptı.
Kaza neticesinde Ümran Öksüzoğlu yaşamını yitirirken, baba ve oğlu hafif yaralandı. Güvenlik kameralarına yansıyan kazanın ardından Ümran Öksüzoğlu, memleketi Trabzon'da son yolculuğuna uğurlandı.
Polis tarafından gözaltına alınan ehliyetsiz sürücü U.A., tutuklandı. Hakkında 'bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçlamasıyla 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Ancak sürücü, 29 Eylül'de serbest bırakıldı.
EHLİYETSİZ SÜRÜCÜNÜN HIZI RAPORDA TESPİT EDİLDİ
Kazaya ilişkin hazırlanan Adli Trafik Bilirkişi Raporu'na göre, bölgedeki hız limiti 50 kilometre olarak belirlenirken, ehliyetsiz sürücünün hızının 113,87 kilometre olduğu belirlendi.
Yapılan incelemeler sonucunda, U.A.'nın amcasından habersiz olarak kullandığı aracın frenlerinin tutmadığına dair beyanının gerçeği yansıtmadığı ve yalnızca lastik aşınmasının bulunduğu, fren sisteminin kazaya neden olmadığı tespit edildi.
AİLEDEN TAHLİYE KARARINA TEPKİ
Ablasının kaybıyla sarsıldıklarını ifade eden Yunus Emre Gençtürk, şüphelinin tahliye edilmesine yönelik karara tepki gösterdi.
Gençtürk, konuyla ilgili olarak, “Ablam, eniştem ve bebek arabasındaki çocuklarıyla Erciş’te göl kenarında yürüyüş yapıyorken, hız sınırının 50 olduğu bir bölgede 113 kilometre hızla gelen araç, kaldırımda yürüyen ablama, enişteme ve çocuğa çarpıyor. Ablam olay yerinde hayatını kaybediyor,” şeklinde konuştu.
U.A.'nın yaklaşık 4 ay tutuklu kaldıktan sonra, henüz dava ve duruşmalar başlamadan tahliye edildiğini büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini belirten Gençtürk, “Bu bizi çok etkiledi. Yetkililerden adalet bekliyoruz. Suça sürüklenen çocuğun tutuklu yargılanmasını istiyoruz,” dedi.
‘ABLAM HAYAT DOLUYDU; ŞİMDİ YOK’
Ablasının hayata dolu biri olduğunu vurgulayan Gençtürk, şu sözleri kaydetti: “Ehliyetsiz sürücünün ailesiyle hiçbir iletişim kurmadık. İfadeleri de oldukça tuhaf. Amcasının haberi yokmuş. Anahtar arabanın üstündeymiş. Bu konuda herhangi bir telefon görüşmesi yapıldı mı? PTS kayıtları incelendi mi?”
“Ayrıca, çocuğun olaydan önce aracı kullanıp kullanmadığı araştırıldı mı? Çocuk, ifadesinde iyi araç kullandığını ifade etmiş. Bu da araç kullanımının ailesinin bilgisi dahilinde olduğunu gösteriyor,” ifadelerini kullandı.
İhmallerin detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğinin altını çizen Gençtürk, “Ablam çocuğunu her gün dışarı çıkaran biriydi. Ablamın ölümünden sonra yeğenim dışarı çıkmakta zorluk yaşıyor. Olayın etkisiyle yere çıktığında korkuyla ağlamaya başlıyor,” dedi.
5 aylık yeğeninin bu olaydan hala etkilenirken, tahliye kararının verilmesinin kendilerini derinden yaraladığını söyleyen Gençtürk, “Ablam hayat doluydu; şimdi aramızda yok. Suçlu ve ihmali olanların sonuna kadar ceza almasını istiyoruz,” dedi.
Olayda ihmali bulunan araç temin eden amcası ve aracı sınav için okula çağıran öğretmenin yasaların boşluğundan yararlanarak davadan düştüğünü belirten Gençtürk, “Onların yeniden yargılanmasını ve detaylı bir araştırma yapılmasını istiyoruz,” şeklinde konuştu.


