

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Silivri'deki tutuklu cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, danışmanı Necati Özkan ve TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” iddialarıyla açılan soruşturmada, savcılık tutuklama talebinde bulundu.
İMAMOĞLU'NUN İFADESİ ÜÇ SAAT SÜRDÜ
İmamoğlu’nun yaklaşık üç saat süren savcılık ifadesinde, Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlık kapsamında verdiği beyanlardaki yazışmalar ve iddialar soruldu. İmamoğlu, ifadelerinde şu yanıtları verdi:
– “Dosya kapsamında benimle birlikte hakkında soruşturma yürütülen şahıslardan Merdan Yanardağ'ı gazeteci olması nedeniyle tanırım. Program yaptığı televizyon kanalına üç dört defa kendisini ziyaret ettiğimi hatırlıyorum. Diğer şüphelilerden Melih Geçek’i tahminen 12 yıldır tanıyorum. Kendisi daha önce Cumhuriyet Halk Partisi’nde görevde bulunmuştur. Bilgi işlem konularında deneyimli olduğunu biliyorum. En son İSTTELKOM iştirakinde Genel Müdürlük yapmaktaydı. Necati Özkan’ı ise katıldığım 2014, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde siyasi kampanyalarımı yönetmesi nedeniyle tanıyorum. Kendisini yaklaşık 12 yıldır tanıyorum ve İBB bünyesinde resmi bir görevi bulunmamaktaydı.
“HÜSEYİN GÜN İSİMLİ ŞAHSI TANIMAM”
– “Dosyada şüpheli olarak geçen Hüseyin Gün isimli şahsı tanıdığımı hatırlamıyorum. Hakkında bu soruşturma açıldığını öğrendikten sonra benimle olan fotoğrafımın avukatlarım tarafından gösterilmesinden sonra bu ismi tekrardan anımsayamadım. Ancak ziyareti hatırlıyorum, bu ziyaretin 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildikten sonra tebrik amacıyla yapıldığını düşünüyorum. Ziyaret sırasında yer alan kadının ismini ise hatırlamıyorum, fakat şık giyimli bir kadın olduğunu anımsıyorum. Belirttiğim gibi, Hüseyin Gün isimli şahsı tanımıyorum.
“OKUDUĞUNUZ YAZIŞMALAR İLE İLGİLİ BİLGİM YOKTUR”
– “Sormuş olduğunuz 'wickr me' isimli mesajlaşma programını ilk defa duydum. Dolayısıyla, bu programda daha önce hiçbir şekilde bulunmadım. Belirttiğiniz 'Bluestar81' kullanıcı isimli şahıs olarak iddia ettiğiniz Necati Özkan ve 'Jupiter1881' kullanıcı isimli Hüseyin Gün olduğu söylenen şahıslar arasında geçen yazışmalarla alakalı bilgim yoktur. Ancak 'Ekrem İmamoğlu' ifadesiyle kastedilen kişinin ben olabileceğim düşünülebilir, fakat bu yazışmalarla bir ilgim yoktur. Yazışmalarda geçen '150 bin kişilik dijital ordu' ifadesinin ne anlama geldiğini bilmiyorum, ama belki İstanbul Gönüllüleri olarak kastedilmiş olabilir.
“SÖZ KONUSU FOTOĞRAF TEBRİK ZİYARETİ İÇİN ÇEKİLDİ”
– “Hüseyin Gün ile müteveffa Seher Erçili Alaçam arasındaki yazışmalarla ilgili hiçbir bilgim bulunmamaktadır. Göstermiş olduğunuz fotoğrafın detayları ile ilgili de daha önce belirttiğim gibi, bu fotoğrafın bir tebrik ziyareti için çekildiğini hatırlıyorum.
“NEZAKETEN TEŞEKKÜR ETMİŞİMDİR”
– “Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasındaki ifade edilen temasın, seçimden 15-20 gün önce gerçekleştiği belirtilmiş. Fakat 15-20 günlük bir temasın benim seçim kampanyama nasıl katkı sağlayacağını düşünmek mantıklı değil. Hüseyin Gün isimli şahsın manevi annesi olarak bahsettiği kadınla olan yardım durumum ise, o dönemde başkan olarak birçok insana teşekkür ettiğim için hatırlamıyorum. Kendisi destek sağladığını belirtmişse, nezaketen teşekkür etmiş olabilirim.
“KAMPANYA SÜREMİN 15 GÜNE İNDİRİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
– “2019 Haziran'ının başında Necati Özkan ile tanıştığım ve iddia edilen gibi seçim kampanyama yardım ettiğini öne süren şahsın 15 gün içinde tüm kampanyamı yönlendirmesi gerçekçi değildir. Zira ben o dönemde 7 aylık bir seçim kampanyası yürüttüm. Bu nedenle söz konusu beyanlarla alakalı olarak söyleyecek bir hususum yoktur. Verilen ifadelerin mantıklılık payı yoktur.”
“HUKUKİ HAKLARIMI KULLANACAĞIM”
– “Sonuç olarak, casusluk suçlamasıyla suçlanmam benim nazarımda büyük bir hakarettir. Casusluk, vatan hainliği ile eşdeğerdir. Bu kapsamda hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum ve hukuki haklarımı kullanacağımı belirtiyorum.”
– “Necati Özkan’ın Başsavcılıkta verdiği ifadelerdeki çelişkileri de kabul etmiyorum. Hiçbir istihbarat örgütü ile ilişkimin olmadığını vurgulamak isterim. Üzerime atılan suçlamaları da kesinlikle reddediyorum.”
MERDAN YANARDAĞ'IN İFADESİ
Diğer şüpheli TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, savcılıktaki ifadesinde Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği beyanları yalanladı ve şunları belirtti:
“Hüseyin Gün isimli şahsı, ifademde bahsettiğim Seher Alaçam'ın yanında görerek tanıdım. Kendisini 5-7 kez Seher hanımın Yeniköy'deki evine yaptığım ziyaretler sırasında gördüm. Bu görüşmelerde siyasi konularda sohbet ettik. Hüseyin’in Seher hanımın manevi oğlu olduğunu bilmiyordum, öz oğlu olduğunu düşünüyordum.”
“HÜSEYİN GÜN'DEN PARAYI KABUL ETMEDİM”
Merdan Yanardağ, bu güne kadar Hüseyin Gün'den hiçbir ad altında para almadığını ifade ederek, “Annesi olarak gördüğü Seher hanımdan küçük maddi yardımlar alırdım. İfadesinde belirttiği faaliyetlerle ilgili hiçbir bilgim yoktur. Necati Özkan ile ilişkisi hakkında hiçbir bilgim yoktur.” şeklinde konuştu.
“BENİMLE HUSUMETİ YOKTUR”
Yanardağ, Hüseyin Gün ile ilgili herhangi bir husumeti olmadığını ve onun ifadelerine karşılık kendi görüşlerinin bulunduğunu dile getirerek, “Hüseyin Gün'ün benimle neden böyle bir beyanda bulunduğunu yanıtlayamam. Ancak iftiracı ya da yalancı bir karakterde olmadığını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Yanardağ, savcılık ifadesinde genel olarak sol görüşlü ve yurtsever bir gazeteci olduğunu belirterek, “Hayatım boyunca emperyalizm ve siyonizme karşı mücadele vererek bu mesleği sürdürdüm. Ülkem aleyhine faaliyetlerde bulunmam düşünülemez.” diyerek, serbest bırakılmasını talep etti.


