

Diyarbakır'da 49 yaşındaki Abdulvahap Demircan, 2008 yılında Bitlis Eren Üniversitesi İnşaat Teknikerliği bölümüne başladı ve 2010 yılında mezun oldu. 2010'dan 2024 yılına kadar tam 14 yıl boyunca KPSS'ye giren Demircan, hiç umut kaybetmedi.
Günün ilk ışıklarıyla tezgahını açan ve sokak sokak gezerek simit satan Demircan, akşam eve döndüğünde ders kitaplarının başına geçiyordu. Hem annesine bakıyor, hem de “Belki bir gün olur” diyerek sınavlara hazırlanıyordu.
Tüm bunlar nedeniyle evlilik hayalini bile ertelemek zorunda kaldı.
2024 yılında tekrar KPSS'ye giren Demircan, 81,321 puan alarak önemli bir başarıya imza attı.
Geçtiğimiz ay Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı atama takvimini gören Demircan, puanı nedeniyle başvuruda bulunmak istemedi. Ancak arkadaşı onun adına başvuru yaptı. Sonuçlar açıklandığında hayalinin gerçek olduğunu gördü.
Demircan, İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tekniker olarak atandı. Annesi, çocuğunun atandığına bir türlü inanmadı, ta ki bavulunu toplayıp İstanbul’a taşınana kadar…
Demircan'ın hikayesi, başarının yanı sıra umudun, azmin ve inancın ne kadar önemli birer yol arkadaşı olabileceğinin en güzel örneği oldu.
Simit Tezgahından Memur Masasına
Yaklaşık 20 yıldır Diyarbakır sokaklarında simit sattığını belirten Demircan, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“2008 ile 2010 arasında Bitlis Eren Üniversitesinde 2 yıllık inşaat teknikerliği ön lisans bölümünü bitirdim. 2010'dan sonra bir yandan simit satarak, bir yandan da anneme bakarak KPSS'ye çalıştım. Hiç evlenmedim, eğitim hayatımı da hiç aksatmadım. 81,321 puan aldım ve İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne atandım.”
Arkadaşım bana kazandığıma dair web sitesinin linkini gönderince inandım. 13 yıl boyunca tercihleri hep ben yaptım ve sonuçlara baktıkça olumsuz sonuçlar geldi. Bu sene arkadaşım tercihleri yaptı. Sonuçları geç öğrendim ve atandığımı söylediğinde inanamamıştım, çok sevindim. Şu an evraklarımı topluyorum, gitmek için hazırlık yapıyorum.
'Selam Vermeyen İnsanlar Tebrik Etmeye Başladı'
Ailem ve arkadaşlarım kimse önce inanamadı. Herkes oldukça şaşırdı. Selam vermeyen insanlar bile arayıp tebrik etmeye başladı. Sürekli çalışıp olumsuz sonuçlar alınca bu kez inanasım gelmedi. Arkadaşım söyledikten sonra oturup şükrettim ve dedim ki, ‘Sen bana uğurlu geldin.'
Bundan sonra asaletimi alana kadar başka bir üniversite okuma planım var ya da 2 yıllık inşaat teknikerliğini DGS ile 4 yıllık mühendislik bölümüne tamamlamayı düşünüyorum. Eğitimden kopmayacağım, hayatım boyunca eğitim benim için önemli.
'İstanbul'da Yer Bulunca Annemi Yanıma Alacağım'
Beş kardeş olduklarını ve kendisi hariç hepsinin evlendiğini belirten Demircan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu devirde kimse anne ve babayı kabul etmiyor, ben de onların bakımını üstlenmek zorunda kaldım. Onlara hizmet ettim. Evli insanlar, anne ve babasına istediği gibi zaman ayıramıyor. Bekar olunca elimden gelen her şeyi yapabiliyorum.”
Evlendiğin zaman çocuklara ve eşine hayatının yüzde 80'ini adaman gerekiyor. Yüzde 20'de anne, babaya yeter. Onları ihmal edebiliyorsun. Hem ders çalışarak hem de simit satarak gerçekten zor oluyor.
Kafa dağılınca toparlanmak zorlaşıyor. Bilgi dağınıklığı oluyor ve özellikle sınav dönemlerinde kafamı toparlamakta zorlanıyorum.
'Annem İnanmadı, Şaka Yapıyorum Sandı'
Sabah 05.00'de kalkıyor, namazımı kılıyorum. Ardından 05.30 civarında simitlerimi aldığım yere gidiyorum. 12.00'a kadar simitlerimi satıyorum ve sonrasında ders çalışmaya başlıyorum. İstanbul'da yer bulana kadar annem burada kalacak, ondan sonra onu yanıma alacağım.
Çünkü ondan kopamam. O olmazsa ben yaşayamam, aklım hep onda. Annem çok sevindi atandığıma ama önce inanmadı. Her yıl olmadı deyince o da inancı kırılmıştı. Kağıdı gösterdim ama okuma yazma bilmediği için şaka yaptığımı sandı. Ta ki valizimi hazırlayıp İstanbul'a gideceğimi söyleyene kadar inandı.


