

Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda evini kaybeden 50 yaşındaki anne Semra Özbay ile 23 yaşındaki oğlu Barış Özbay, meydana gelen felaketten sonra Defne ilçesinde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyorlar.
Deprem felaketinde hem evlerini hem de sevilen yakınlarını yitiren aile, zorlu bir üç yıl geçirerek hayata tutunmaya çalışıyor. Barış Özbay, trajik olay sonrasında yaşama arzusunu yitirerek üniversite eğitimini yarıda bırakmış ve bilgisayar ile cep telefonuna bağımlı hale gelmişti. Bu süreçte yaşam hikayesi, Türkiye’nin dikkatini çekmeyi başardı.
İhtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken genç, ne duş alıyor ne de tırnak bakımına dikkat ediyordu. Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın talimatıyla harekete geçen Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ekipleri, Barış’ın yeni bir hayat başlangıcına yönelik destek sağlamaya başladı.

3 Yılın Ardından İlk Dışarı Çıkışı
Yaklaşık üç yıl boyunca evde kalmanın ardından duş alıp tıraş olan ve evinden çıkarak dışarı giden Barış’ın annesi Semra Özbay, bu duruma sevinçle karşılık verdi. Antakya Belediyesi ekipleri, 3 yıl sonra Barış ve annesinin yaşadığı evi köşe bucak temizleyerek yeni bir hayat başlangıcına katkıda bulundu.

Temizlik işinin ardından, Antakya İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden gelen sağlık ekipleri, evde çıkmayan ve kapısından ayrılmayan gençle kan tahlili yaptı. Evdeki düzenlemelerin ve oğlunun muayenesinin ardından mutlu olan Semra Özbay, oğlu Barış’ın iyileşip gelecekte aile kurma hayalinin peşinde olduğunu söyledi.

“Oğlumun Bu Hali Hep Hayaldı Ama Gerçek Oldu”
Oğlunun yeni görünümünden mutluluk duyduğunu ifade eden Semra Özbay, “Dün bir işim sebebiyle evden çıktım. Eve dönünce Barış’la ilgili sevindirici haberleri duydum. Önce inanamadım ama Barış evdeyken görünce inandım; bu bir sürpriz oldu. O sırada Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ekipleri, Barış’ı alıp götürdü. Üç yılın ardından Barış’a banyo yaptırdı, saç tıraşıyla yeni bir başlangıç sağladılar. Bugün özel bir doktor gelerek kan testleri aldı. İnşallah güzel sonuçlar elde edeceğiz. Belediye ekipleri evimizin temizliğini yaptı. Oğlumun durumu mükemmel; umarım daha iyiye gidecek. Oğlumun eski haline dönmesini istiyorum. Kendisi için mücadele etsin, arkadaşlarıyla zaman geçirsin, kendi hayatını yaşasın. Torun sahibi olmayı hayal ediyorum. Her anne gibi, oğlumun mutlu bir hayat yaşamasını, aile kurmasını istiyorum.” dedi.

“Tedavi Olmak İstemiyorum, Hayat Yaşamaya Değmez”
Yaşama müdahale edilmesinden rahatsız olduğunu dile getiren Barış Özbay, düşüncelerinin değişmediğini şöyle ifade etti:
“Dün evde yalnızdım. Annem evde yoktu. Genelde uyandığımda annem evde olmaz. Birileri kapıyı çaldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ekipleri olduğunu düşünmemiştim. Normalde kapıyı açmam, gitmeleri gerektiğini düşünmüştüm ama gitmediler. Ben de kapıyı açmak zorunda kaldım. Ekip benimle konuşmak istediler. İlk başta ikna olmadım ama ekipler direnç gösterip beni götürdüler. Tıraş oldum, duşumu aldım ve eve geri döndüm. Bugün belediye ekipleri temizlik yaptı. Doktorlar evde serum almak için geldi; tansiyonuma baktılar.”
“Doktor bir şey söylemedi, sadece belirli testler yaptı. Heyecandan dolayı tansiyonum yüksek çıktı. Ben ilk röportajda söylediğim gibi hiçbir şey yapmak istemiyorum, tedavi olmayı istemiyorum. İnsanlar sağlık sorunlarımdan dolayı böyle olduğumu düşünüyor ama evde kaldığım için sorunlarım bu hale geldi. İyileştiğimde hiçbir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Düşüncelerim hep aynı. Hayat yaşamaya değmez; benden baba olamaz.”

“Annem Evlenmemi İstiyor Ama Ben Böyle Düşünmüyorum”
Barış Özbay, annesinin kendisinden evlenip aile kurmasını istemesiyle ilgili şu şekilde konuştu:
“Herkesin hayali benzer; farklı bir şey yok. Annemin dileği, hayatı dolu dolu yaşamam ve evlenmem. Torun sahibi olmayı arzuluyor ama ben bu konuları hiç düşünmüyorum. Benim çocuk sahibi olma fikrim yok; iyileşsem bile bu değişmeyecek. Düşüncelerim asla değişmeyecek. Direnç gösterince, sonunda ne olduğunu gördüm. Artık direnç göstermiyorum. Hayatı sevmediğimi biliyorum. Karşımdaki insanlar, hayatımda ne kadar önemli olduğu ile ilgili uzun bir süre geçecek. Hayat her zaman inişli çıkışlı ama ben pes edenlerdenim. Tıraş olmam ve duş almam beni rahatlatmış gibi görünüyor ama hislerim yine aynı; hala güzel hissediyorum.”


