reklam
reklam
DOLAR 42,3305 % 0.17
EURO 49,2158 % -0.1
STERLIN 55,7558 % -0.17
FRANG 53,3331 % 0.06
ALTIN 5.565,93 % -1,60
BITCOIN 95.185,15 -3.489
reklam

35 Yıl Önce Terk Edildi, İsmi Uydu Haritasından Bile Silindi

Yayınlanma Tarihi : Google News
35 Yıl Önce Terk Edildi, İsmi Uydu Haritasından Bile Silindi
reklam

Kırıkkale'nin Delice ilçesine bağlı Çerikli Beldesi'nde yer alan Pırıklı Köyü, bir zamanlar bölgenin en hareketli yerleşim yerlerinden biriydi. Yaklaşık 30 hanelik köy, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyordu.

Evlerin çoğu taş ve kerpiçten inşa edilmiş, yaz aylarında serin, kış aylarında ise sıcak tutan bu yapılar, köy yaşamının en belirgin simgeleri haline gelmişti.

Ancak zamanla artan göç nedeniyle köyün nüfusu azalmaya başladı. Gençlerin büyük şehirlere göçüyle, köy yavaş yavaş sessizliğe gömüldü.

Yaklaşık 35 yıl önce son muhtarın da köyü terk etmesiyle birlikte, Pırıklı tamamen boşaldı ve resmi kayıtlardan silinerek, haritalarda görünmez hale geldi.

Bugün Pırıklı'nın bulunduğu bölgede sadece yıkık taş ve kerpiç evlerin kalıntıları, birkaç meyve ağacı ve geçmişin izleri bulunmakta.

Çocukluk yıllarını Pırıklı köyünde geçirdiğini belirten Cengiz Kuzaytepe, şunları aktardı:

“Geçmişimiz Kayı Obası'na kadar uzanıyor. Türkmeniz. Sivas'tan bu tarafa göç edilmiş. E-Devlet üzerinden yaptığımız kütük sorgulamasında, soyumuzun Sivas'taki Kayı Obası'nın bir koluna kadar uzandığını öğreniyoruz. O dönemlerde aileler buraya gelerek bu köyü kurmuşlar.”

'Tamamen Silinmiş Durumda'

Yaklaşık 30 hane ile faaliyete geçen köy, 35 yıl öncesine kadar varlığını sürdürebilmişti. En son bir muhtar kalmıştı; o da 5 yıl boyunca yalnız başına muhtarlık yaptıktan sonra mührünü kaymakamlığa teslim etti. Valilik toplantısında köyün kapatılıp Karpuz köyüne bağlanması kararlaştırıldı.

Böylece köy resmi olarak kapandı. Şu an haritalarda bile görünmüyor, tamamen silinmiş bir durumda. Yine de arazilerimizi ekip biçiyoruz. Ancak artık köyde bir ev bile kalmadı; neredeyse tamamen bir dağ görünümüne büründü.

O kadar çok özlüyorum ki… O küçücük evlerde 8-10 kişi bir arada yaşardık. Çok tatlı, huzurlu ve neşeli bir hayatımız vardı, hala hatırlıyorum. Soba yoktu; ocakta hem yemek pişer hem de ısınırdık.

O şartlar altında bile 8-10 kişi küçük evlerde yaşamaktan mutluyduk. Çocukluğumun en güzel yıllarıydı. Zamanla büyüyen gençler iş ve eğitim nedeniyle İstanbul, Ankara, Kırıkkale gibi şehirlere göç etti.”

reklam

YORUM YAP