6 Şubat depremlerinin ardından 50 binin üzerinde yurttaşın hayatını kaybettiği olayların ardından Kızılay'ın çadır satışı yaptığı bilgisiyle karşılaşan Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve yöneticileri, 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' iddiasıyla yargılandılar. Bugün, İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen duruşmada, TİP temsilcileri savunmalarını yaptı.
TİP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Can Soyer, gerçekleştirdiği savunmada, “Ne mutlu ki bugün burada hırsızlıktan, dolandırıcılıktan, zimmetimize para geçirmekten, görevimizi ihmalden yargılanmıyoruz. Biz, böyle bir davadan utanmak bir yana gurur duyuyoruz ve bunu çocuklarımıza anlatacağız. Ancak Kerem Kınık’ın anlatacak utanç verici bir hikayesi olmayacak,” ifadelerini kullandı.
'Oradaydık, Çünkü Depremzedeler Hala Enkaz Altındaydı'
Parti Meclisi üyesi Özgül Demir Afacan, bu davanın aslında milletin vicdanının yargılandığına işaret ederek, “Oradaydık çünkü depremzedeler hala enkaz altındaydı; orada olmamız gerekiyordu. Bu durumu gururla kabul ediyorum,” dedi.
Dava sürecinde, avukatların talepleri ve savunmalarının ardından 87 TİP'linin yanı sıra 2 yurttaşın da sanık olarak yer aldığı dosyanın sonuçlandığını ve mahkemenin beraat kararı verdiğini duyuruldu.
Adliye önünde açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Buradaki bireylerin beraat etmesi bu davanın sona erdiği anlamına mı geliyor? O hırsızların durumu ne olacak? Kerem Kınık ve diğerleri hakkında ne olacaktır? Bu adaletsizlik ve haksızlık devam ettiği sürece bizim davamız asla bitmeyecek,” dedi.
Erkan Baş, “On binlerce yurttaşımız depremin etkileri nedeniyle yaşamını yitirdi. Deprem önlemlerinin alınmaması, müteahhitlerin denetlenmemesi ve yasa dışı binaların ruhsatlandırılması gibi sebepler büyük bir felakete yol açtı. Yardım yılmadan önce yaşananlar aklımızdan çıkmamalı,” dedi.
Türkiye'deki vicdanlı bireylerin, adaleti sağlamak için bir araya geldiklerine değinen Baş, yardım bekleyenler için mücadele edenlerin karşısında sordurduğunuz Kızılay’ın çadırlarını satışa sunan bir grup insanla karşılaştıklarının altını çizdi.
'Kızılay Yöneticileri Ne Olacak?'
Baş, 2.5 yıldır bu onursuzluğa karşı durdukları ve hırsızlığa karşı seslerini yükselttikleri için yargılandıklarını belirtti ve “Mahkeme, sanıkların beraat kararı verirken vicdan yıkımını hesaba kattı,” dedi.
Baş, şöyle devam etti: “Buradaki insanların beraat etmesi bu davanın kapandığı anlamına mı geliyor? Hırsızlığa karışanların durumu ne olacak? Beraat kararı alanların haklı olduğu kabul ediliyor ama bu işte suçu olanlar hakkında bir şey yapılmıyor.” diye belirtti.
Baş, adaletin ancak halkın birleşip, savunmalarını güçlendirdiğinde tecelli edeceğini hatırlattı ve tüm mücadelelerine devam edeceklerini ifade etti.
'Çadırları Satanlar Yargılanmadı'
87 kişinin 2.5 yıldır yargılandığını, ancak ülke genelinde sorunlara neden olan 87 müteahhitin yargılanmadığını vurgulayan Baş, çadır satışından dolayı yükümlü olanların da yargılanmadığını ifade etti. “Bütün arkadaşlarımız bu haksızlığa karşı durdukları için yargılanmaktalar,” dedi.
Baş, “Adaletin sağlanması için halkın birlikte hareket etmesi şarttır. Bugün, bunu bir kez daha başardılar,” diye tamamladı.
