Günümüzde yapılan bir araştırma, bel-boy oranının kalp hastalığı riskini vücut kitle indeksinden (BMI) daha isabetli bir şekilde tahmin ettiğini göstermektedir.
The Lancet Regional Health dergisinde yayımlanan bulgulara göre, vücut boyuna oranla daha geniş bir bele sahip bireylerin kalp damarlarında kalsiyum birikimi yaşama olasılığı daha yüksek. Bu durum, BMI değerleri “sağlıklı” kabul edilen seviyelerde olsa bile geçerli olabiliyor.
Araştırmanın baş yazarı olan Prof. Marcio Sommer Bittencourt, ABD'nin Pittsburgh Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü'nde görev yapmaktadır. Bittencourt, “BMI'den daha ziyade bel-boy oranına (WHtR) odaklanıyoruz. Çünkü kalp-damar hastalıklarını, özellikle metabolik ve aterosklerotik sorunları öngörmede WHtR, BMI'den daha etkili” diye belirtti.
Çalışma, Brezilya'nın Sao Paulo kentinde 2.721 yetişkin bireyin beş yıl boyunca izlendiği kapsamlı bir araştırmadır. Katılımcıların yaş ortalaması 48 olarak belirlenmiş ve yaklaşık üçte ikisi kadınlardan oluşmaktadır. Araştırmanın başlangıcında katılımcıların hiçbirinde kalp damarlarında kalsiyum birikimi saptanmamıştır.
Katılımcıların vücut kitle indeksi (BMI), bel çevresi ve bel-boy oranları ölçümlenmiştir. Beş yıl sonra gerçekleştirilen kalp taramalarında katılımcıların yüzde 15’inde kalsiyum birikimi geliştiği gözlemlenmiştir. Bu oran, bel-boy oranı 0,5’in üzerinde olan kişilerde yüzde 18 olarak kaydedilirken, bu değerin altında kalanlarda yalnızca yüzde 10 olarak belirlenmiştir.
Araştırmanın diğer baş yazarı Dr. Thiago Bosco Mendes, “Normal veya hafif kilolu BMI değerine sahip olan kişilerde bel-boy oranı yüksekse, kalp hastalığı riski artış göstermektedir” diye ifade etmiştir.
Bilim insanları, bu durumun nedeninin viseral yağ (karın içi yağ) olabileceğini vurgulamaktadır. Viseral yağ, kalp hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türleriyle ilişkilendirilmektedir.
Uzmanlar, vücut kitle indeksinin sağlık risklerini tam olarak yansıtmadığı görüşündedir. Çünkü BMI yalnızca kilo ve boy bilgisine dayanmaktadır, oysa bel-boy oranı vücuttaki yağ dağılımını daha gerçekçi biçimde ortaya koymaktadır.
