Mükemmel bir gülümsemeye sahip olma isteği, her yıl dünya genelinde milyonlarca insanı diş beyazlatma yöntemlerine yönlendiriyor.
İngiltere'de, özellikle gençler arasında diş beyazlatma işlemlerinin rekor seviyelere ulaştığını belirten Daily Mail'in haberine göre, yapılan araştırmalar 35 yaş altındaki bireylerin yaklaşık yüzde 40'ının düzenli olarak diş beyazlattığını ortaya koyuyor. Sektörün yıllık değerinin ise 40 milyon sterlini aştığı aktarılıyor.
Fakat tedavilerin maliyeti nedeniyle tüketiciler, giderek daha fazla evde uygulayabilecekleri beyazlatma yöntemlerine yönelmektedir. Bu durum, beraberinde bazı sağlık risklerini de getirebiliyor.
KAÇAK BEYAZLATMA KİTLERİ RİSK TAŞIYOR
Diş hekimleri, internettan alınan bazı kaçak beyazlatma kitlerinin yasal sınırın 500 katı oranında beyazlatıcı madde içerdiğini belirtiyor.
Manchester'da diş hekimi olarak görev yapan ve Ağız Sağlığı Vakfı'nın sözcüsü olan Dr. Ben Atkins, Daily Mail'e yaptığı açıklamada kliniğine “diş etlerinde kimyasal yanıklar” ile gelen pek çok hasta olduğunu aktardı.
Bu nedenle, dişlerinizi beyazlatmaya çalışırken en güvenli yöntemleri tercih etmek oldukça önemli.
KAHVE VE ŞARAP LEKELERİNE ÇÖZÜMLER
Kahve, çay ve kırmızı şarap, diş lekelerinin en yaygın nedenleri arasında yer alıyor. Ancak yeni araştırmalar, kahvenin leke bırakma potansiyelinin kullanılan çekirdeğe göre değişiklik gösterdiğini ortaya koyuyor.
Güney Kore'de gerçekleştirilen ve American Journal of Dentistry'de yayımlanan bir araştırma, robusta çekirdeklerinden yapılan kahvenin arabica çekirdeğine göre daha az leke bıraktığını gösteriyor. Robusta'nın düşük asidite seviyesi, diş minesi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltıyor.
Diş hekimleri, kahveden sonra su içmenin basit ama etkili bir önlem olduğunu da vurguluyor.
Bir başka ilginç öneri ise kırmızı şarap lekelerine karşı. Chichester'da diş hekimliği yapan Toby Hancock, kırmızı şarap tüketiminin ardından “bir kadeh beyaz şarap” içmenin lekelenmeyi azalttığını belirtiyor.
ANANAS BEYAZLATMAKTA YARDIMCI, SOYA SOSU ZARAR VERİYOR
Yeni araştırmalar, düzenli ananas tüketiminin dişlerin daha beyaz görünmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. American Journal of Dentistry'de yayımlanan bir çalışmada, ananasın orta kısmının on gün boyunca diş yüzeyine uygulanmasının evde kullanılan beyazlatma ürünleriyle benzer bir etki sağladığı keşfedildi.
Bunun nedeni, ananasta bulunan bromelain enziminin yüzeysel lekeleri parçalamaya yardımcı olması. Ancak uzmanlar, ananasın asidik yapısının mineyi zayıflattığını ve bu nedenle tüketim sonrası ağzı suyla çalkalamanın kritik olduğunu belirtiyor.
Öte yandan, Seul Ulusal Üniversitesi'nin Odontology dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, soya sosu, içerdiği kromojen maddeler nedeniyle dişlerde en fazla leke bırakan gıdalardan biridir. Uzmanlar, domates sosunun da uzun vadede benzer etki yaratabileceğini aktarıyor.
ELEKTRİKLİ DİŞ FIRÇALARI
Elektrikli diş fırçaları, yüksek hızlı ses dalgalarıyla kılları titreştirerek manuel fırçalara kıyasla çok daha etkili bir temizlik sunabiliyor. Diş hekimleri, bu tür diş fırçalarının düzenli kullanımının dişleri gözle görülür biçimde beyazlattığını ifade ediyor.
Daha uygun bir seçenek olan kömürlü manuel fırçaların bazı lekeleri fiziksel olarak çıkarabildiği belirtilse de uzmanlar, bu tür diş fırçalarının etkinliği ile ilgili daha fazla araştırma yapılması gerektiği üzerinde duruyor.
KAPLAMALARA DİKKAT
Diş hekimleri, kron, dolgu ve veneer gibi materyallerin beyazlatma ürünlerine tepki vermediğine dikkat çekiyor. Bu materyaller gözeneksiz olduğundan, kimyasal ajanlar yüzeye nüfuz edemiyor.
Bu durum, yan dişlere akarak doğal dişleri daha da beyazlatıyor ve ağız içinde belirgin renk farklarına yol açabiliyor.
AĞIZ GARGARALARI HAKKINDA NE DEDİLER?
Klorheksidin içeren güçlü antiseptik gargaralar, diş eti hastalıklarının tedavisinde etkili olmalarına rağmen, uzun süreli kullanımda dişlerde pas rengini andıran lekeler oluşturabiliyor.
Bu maddeler, çay, kahve ve kırmızı şarap pigmentlerinin mineye daha kolay yapışmasına neden oluyor. Diş hekimleri, bu tür gargaraların yalnızca kısa süreli tedavi amaçlı kullanılmasını tavsiye ediyor.
