

Antalya’nın Aksu ilçesi Pınarlı Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’nde 25 Aralık tarihinde yaşanan trajik olayda, 26 yaşındaki Seyit Muhammet Talay, bir süre önce ayrıldığı kız arkadaşı A.S.'nin (23) evinin yakınında aracında beklerken, A.S.'nin babası Ö.S. ve diğer aile üyeleri tarafından tartışmaya dahil oldu.
Olay kısa sürede kavgaya dönüştü ve Talay, karnından bıçaklanarak ağır yaralandı. Talay, kaldırıldığı Kepez Devlet Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olay sonrası, Ö.S., kızı A.S. ve diğer yakınları gözaltına alındı. Şüphelilerden Ö.S., tutuklanırken diğerleri serbest bırakıldı.
Görüntülerde Seyit Muhammet Talay’ın aracının yanına gelen iki kişinin, genci o bölgeden uzaklaştırmaya çalıştığı ve “namus meselesi” olarak adlandırdığı bir uyarı yaptığı görülüyor.
Seyit Muhammet Talay’ın ölümüyle ilgili olarak biri tutuklu toplam dört kişinin yargılandığı dava, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ederken, Talay ailesi, çocuklarının ölümünün üzerinden geçen 10 ayın ardından olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor.
'Oğlumuzu Kaybettik, Bir de İftiralarla Mücadele Ediyoruz'
Baba Ramazan Talay, olaydan önce oğlunun tehdit edildiğini ve 4 Kasım 2024 tarihinde darp edildiğini belirterek: “O dönemde de şikayette bulunduk. Oğlum, 40 gün sonra vahşice katledildi. Üç duruşmadır sürekli olarak 'Muhammet'i ailesi öldürdü' şeklinde yalan beyanlarda bulunuyorlar. Bizi suçlayarak kendi suçlarını örtmeye çalışıyorlar. Biz oğlumuzu kaybettik, bir de iftiralarla mücadele ediyoruz. Olayın tüm delilleri ortada.” dedi.

Anne Sevim Talay, olayla ilgili duygusal bir şekilde şu ifadeleri kullandı:
“Çocuğum, arabasıyla giderken önünü kestiler. Önce kafasına sert bir cisimle vuruldu, ardından arabadan indirip 30 santimlik bir bıçakla defalarca bıçaklandı. Aracın kaportasında dahi darbe izleri var. Görgü tanıkları olayı gördü ama bazıları korkutuldu. Biz 10 aydır adaletin yerini bulmasını bekliyoruz.”
Anne Talay, oğlunun bir alacak-verecek meselesi nedeniyle hedef alındığını iddia ederek, “43 bin liralık bir alacak meselesi yüzünden oğlumun canı alındı. Oğlum tehdit edildi, defalarca arandı. 'Yanına kimseyi alma, tek gel' diye mesajlar atıldı.” dedi.
'Ne Zorluklarla Büyüttüm'
Gözyaşlarına boğulan anne, “Ben çocuğuma bir litre süt alıp içiremeden nasıl zorluklarla büyüttüm? Çiftçi olduğumuz için ne zorluklarla yetiştirdik. Bir de 'ben yapmadım' diyorsun. Bana bu acıları yaşattın. Çocuğum kimseye kötü davranmadı; herkese iyilik yapardı. İyiliğinin kurbanı oldu. Ben nasıl yaşayacağım bu durumda? Adaleti 10 aydır bekliyorum. Biz devlete ve adalete güvendik. Gencecik çocuğumu öldürdüler. Adalet yerini bulsun. Ben onu tam yetiştirdim, rahat etsin diye düşünmüştüm; kıskandılar, çocuğumu öldürdüler.” ifadelerini kullandı.


