

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına başkanlık etti.
Toplantı yaklaşık bir buçuk saat sürdükten sonra, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik basın toplantısı düzenleyerek toplantıda ele alınan konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun bazı açıklamaları oldu. Bu açıklamalar Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın SDG'ye ilişkin yorumlarına karşı bir tepki olarak değerlendirildi. Ensarioğlu'nun 'Cumhurbaşkanının iradesine aykırı hareket eden kişi görevi bırakmalıdır' ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Çelik, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımız, devletimizin başı olarak belirlediği dış politika çerçevesi, Kabine'deki tüm arkadaşlarımız ve partimiz tarafından aynı doğrultuda takip edilmektedir. SDG meselesinde, bakanlarımız ve parti yetkililerimiz arasında herhangi bir görüş ayrılığı söz konusu değil. Kabine'de yer alan hiçbir arkadaşımız Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında herhangi bir faaliyet veya açıklama yapmış değildir. Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlarımızın beyanları, Milli İstihbarat Teşkilatımızın yürüttüğü işlemler, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi altında gerçekleşmektedir. Yaptığımız açıklamalar da bu iradenin çerçevesindedir. Bütün bu meseleler, olgunlaştırılmış bir şekilde, çeşitli güvenlik toplantıları aracılığıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza sunulur ve en stratejik detaylarıyla ele alınır. Nihayetinde, bu çerçeve oluşturulup Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarına uyulmaya çalışılır.”
10 MART MUTABAKATI
SDG ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çelik, SDG'nin Suriye'de PKK terör örgütünün bir uzantısı olduğunu ve Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Türkiye'nin hedefinin “terörsüz Türkiye” ve “terörsüz bölge” olduğunu vurgulayan Çelik, bu hedeflerin Suriye'nin toprak bütünlüğü, tek ordu ve ulusal birlik ilkeleri ile çelişmediğini söyledi.
Çelik, “10 Mart Mutabakatı'na uyulması halinde SDG, hem Türkiye hem de Suriye için bir tehdit olmaktan çıkacaktır.” diyerek, “Mutabakat, Suriye’deki Kürtlerin haklarının tanınması ve Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olduklarının vurgulanması açısından güçlü hükümler içermektedir.” açıklamalarında bulundu.
Terör örgütlerinin hiçbir etnik grubun kazancı olarak gösterilemeyeceğini ifade eden Çelik, sürecin sabote edilmesine yönelik yaklaşımlara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
RAKKA VE DEYRİZOR'DA HAREKETLENME VAR
Sahada meydana gelen gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, bazı mağaraların boşaltılmasını olumlu bulduklarını ancak Rakka ve Deyrizor'da yeni tahkimatların gözlemlendiğini dile getirdi. Türkiye'nin bu süreçte “stratejik sabır” gösterdiğini vurgulayan Çelik, devletin tüm kurumlarının sahadaki gelişmeleri eş zamanlı ve bütüncül bir bakış açısıyla takip ettiğini aktardı. Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı arasındaki çelişki iddialarının doğru olmadığını da ekledi.
“Türkiye’nin arzusu, bölgede tüm halkların barış ve refah içinde kardeşçe yaşadığı bir gelecek kurulmasıdır.”
10 Mart Mutabakatı’nın uygulanmasının doğru bir yol haritası olduğunu belirten Çelik, mutabakatın bloklar halinde uygulanmasının “ordu içinde yeni bir ordu” anlamına geleceğini ve bunun kabul edilemeyeceğini ifade etti. Hiçbir terör örgütünün varlığının bir kazanım olamayacağının altını çizen Çelik, “Tek Suriye, tek ordu” ilkesi çerçevesinde Türkmen, Arap ve Kürtlerin temsil edildiği kapsayıcı bir hükümet ve anayasal vatandaşlık temelinde eşitliğin sağlanmasının gerekli olduğunu belirtti.
Çelik, silahlı yapılanmaların tehdit ve terör örgütü kimliklerinden çıkması için 10 Mart Mutabakatı’na riayet edilmesi çağrısında bulundu ve Türkiye'nin bölgeye yönelik tutumunun vekalet savaşları ve terör örgütleri değil, kardeşlik siyaseti olduğunu ifade etti.
“TÜRKİYE, ASKERİ VE DİĞER ALANLARDA HER ZAMAN HAZIR”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Her türlü gelişmeye karşı planımız hazır” açıklamaları ve 10 Mart Mutabakatı’na uyulmaması halinde potansiyel bir operasyonun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği sorusuna yanıt veren Çelik, “Türkiye'nin askeri ve diğer alanlardaki tüm hazırlıklarının her zaman hazır olduğuna” dikkat çekti.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkomutan olarak vereceği emir doğrultusunda, herhangi bir beklemeye gerek kalmadan harekete geçebilecek bir kapasiteye sahip olduğunu ifade eden Çelik, esas hedeflerinin askeri operasyona gerek kalmadan çözüm bulmak olduğunu belirtti.
“SURİYE'YE VE KÜRTLERE YAPILABİLECEK EN BÜYÜK KÖTÜLÜK”
Çelik, SDG'nin silah bırakmaması yönünde teşvik edilmesi ve “ordu içinde ordu, devlet içinde devlet” anlayışının desteklenmesinin Suriye’ye ve özellikle bölgedeki Kürtlere yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olduğunu söyledi. Türkiye’nin 10 Mart Mutabakatı'nın maddelerinin hızla hayata geçirilmesini talep ettiğini belirten Çelik, bu sürecin uzatılmasının kabul edilmez olduğunu vurguladı. Nihai hedefin Türk, Kürt, Arap ve Türkmenlerin terörsüz bir bölgede barış ve refah içinde yaşaması olduğunu sözlerine ekledi.
DEM Parti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan görüşme talebine ilişkin soruya da yanıt veren Çelik, henüz bu konuda belirlenmiş bir takvim olmadığını ifade etti.
AKP ile DEM Parti arasındaki görüşmenin nezaket çerçevesinde geçtiğini aktaran Çelik, ortaklaşılan ve ayrışılan noktaların açıkça dile getirildiğini, siyasi diyalogların önem taşıdığını vurguladı.


