Altın fiyatlarında yükseliş devam edecek mi? Ünlü analistten çarpıcı değerlendirme

Yıl içerisinde altın, gösterdiği olağanüstü artışın ardından yatırımcıların 2025 beklentilerini yeniden gözden geçirmesiyle bir duraklama sürecine girmiştir. 2023 yılbaşından bu yana yüzde 54 değer kazanan bu değerli metal, ekim ayında eriştiği rekor seviyeden yaklaşık 500 dolarlık bir geri çekilmeye uğramıştır.

Piyasa uzmanı Ole Hansen, Saxo Bank Emtia Strateji Başkanı olarak, yatırımcıların faiz indirimleri, mali baskılar, jeopolitik riskler ve merkez bankalarının talebi gibi faktörlerin fiyatlar üzerindeki yansımalarını sorgulamaya başladığını belirtiyor.

Kısa Vadeli Baskılar ve Nedenleri

Hansen, Hindistan'daki Diwali döneminde oluşan güçlü talebin ardından gelen geleneksel duraklamanın piyasa üzerinde kısa vadeli bir yavaşlama yarattığını ifade ediyor. Ayrıca, Çin'in belirli mücevher perakendecilerine uyguladığı Katma Değer Vergisi muafiyetinin kaldırılması, yerel maliyetleri artırarak talebi sınırlama potansiyeline sahip.

ABD'de ise Ekim ayındaki faiz indiriminin ardından, Fed Başkanı Jerome Powell'ın bekle-gör yaklaşımının doları güçlendirdiği ve reel getirilerin artmasına neden olduğu görülüyor. Bu durum, altın için kısa vadeli bir talep zayıflığına yol açtı.

Teknik Görünüm ve Piyasa Dengesi

Teknik açıdan bakıldığında, Hansen, son iki haftada yaşanan düşüşün, dokuz haftada yüzde 27'lik ciddi bir artıştan sonra geldiğini ve piyasanın sağlıklı bir rahatlama dönemine girdiğini gösterdiğini belirtiyor. 3.835–3.878 dolar aralığında önemli bir destek bölgesi bulunuyor.

Yıl başından bu yana ETF pozisyonlarının 484 ton arttığı, merkez bankalarının ise üçüncü çeyrekte 220 tonluk alım gerçekleştirdiği gözlemleniyor. Bu durum, fiyatlardaki düşüşlerin sınırlı kalmasına katkı sunuyor.

Uzun Vadeli Görünüm

Kısa vadeli ivmede bir zayıflama olsa da, Hansen, altını destekleyen temel faktörlerin geçerliliğini sürdürdüğünü vurguluyor. ABD'deki artan borçlanma maliyetleri, parasal genişleme eğilimi ve merkez bankalarının rezerv çeşitlendirme çabaları, altına olan ilgiyi güçlü tutmaya devam ediyor.

Ayrıca, faiz oranlarının orta vadede reel olarak düşük kalması, dolara karşı değeri destekleyen bir diğer önemli etken. Küresel enflasyonun yaklaşık %3 seviyelerinde seyretmesi durumunda, Fed'in 2026'ya kadar yeni bir gevşeme sürecine girmesi bekleniyor.

“Bu Bir Soluklanma”

Saxo Bank analizi, mevcut düşüşün kalıcı bir geri dönüş değil, güçlü bir yükselişin ardından gerçekleşen sağlıklı bir düzeltme olduğunu vurguluyor. Hansen, altın fiyatlarında kısa vadeli dalgalanmalar ve kar satışlarının devam etmesine rağmen, borç yükü, enflasyon baskısı ve rezerv çeşitlendirme eğilimi gibi unsurların önümüzdeki yıl yeni bir yükseliş senaryosu oluşturacağını öngörüyor.