22 yaşındaki Vedat Kurt, 2020 yılında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden Antalya’nın Kepez ilçesindeki sanayi sitesine çalışmak amacıyla geldi.
Yaklaşık 10 ay burada çalışan Kurt, iddialara göre maaşının eksik ödenmeye başladığını bildirdi. Patronundan maaşını talep eden Kurt, her seferinde olumsuz yanıt aldı. Birikmiş alacağı olan 70 bin lira karşılığında iş yerindeki masadan patronuna ait 15 bin lirayı alarak İstanbul’a gitti.
Vedat Kurt’a ulaşamayan iş yeri sahipleri, ailesine başvurdu. Bunun üzerine Kurt'un ağabeyleri, aldığı parayı geri götürmesini istedi.
Şikayetçi Oldu
Antalya’ya döndükten sonra 15 bin lirayı iş yeri sahiplerine teslim eden Vedat Kurt, iddiasına göre A.T., O.T., S.T. ve A.A. tarafından sandalyeye bağlanıp depoya kilitlendi.
Burada 3 gün boyunca çeşitli işkencelere maruz kalan Kurt’un dişleri kırıldı, vücudunda kesikler oluştu, elleri ve kolları bağlı şekilde yere yatırıldı ve ağzı açık tutulurken hamam böceği yedirildi. Şüpheliler, işkence anlarını cep telefonlarıyla kaydetti.
Kurt’un sağlık durumunun kötüye gittiğini fark eden şüpheliler, yaralarının iyileşmesini bekledikleri iddia edildi.
Aynı iş yerinde çalışmayı sürdürebilen Kurt, şüphelilerin cep telefonundan kendisine yapılan işkenceleri gösteren fotoğrafları alarak kaçmayı başardı. Vedat Kurt, ardından şüphelilerden şikayetçi oldu.
14. Duruşma Gerçekleşti
Tutuksuz olarak yargılanan 4 sanık, Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14. kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada sanık avukatları suçlamaları reddetti. Savcılık, sanıkların eylemlerinin 'Nitelikli yağma' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçları olarak değerlendirileceğini belirterek, 20’şer yıla kadar hapis cezası talep etti.
'Sabahtan Akşama İşkenceye Maruz Kaldım'
Gördüğü işkencenin akıl almaz olduğunu vurgulayan Vedat Kurt, “4 kişi tarafından işkence gördüm. Fotoğraflarda da görüldüğü gibi, bana hamam böceği yedirildi. Domuz bağı şeklinde bağlanıp, sabaha kadar işkenceye maruz kaldım. Şikayette bulunmamam için beni aylarca orada rehin tuttular, yaralarımın iyileşmesini beklediler. Beni hastaneye götürmeden, eczanelerden alınan ilaçlarla vücuduma merhem sürerek izleri kapatmaya çalıştılar. Darp izlerim kaybolana dek beni gözlem altında tuttular, sonra bıraktılar. Beni bıraktıklarında elimde delil kalmamıştı.” şeklinde konuştu.
'Hak Ettikleri Cezayı Alsınlar'
Kurt, “Duruşmalar yıllardır sürüyor. 14. celseye kadar gelindi ve Cumhuriyet savcısı mütalaasını sundu. Özellikle 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan cezalandırılmalarını talep etti. Talebim intikam amaçlı değil; bu kişilerin hak ettikleri cezayı alması ve benzer olayların bir daha başkalarının başına gelmemesidir.” dedi.
'Adaletin Tecelli Edeceğine İnanıyorum'
Sanıkların en ağır cezayı almasını isteyen Kurt, “Annemin yaşadığı acıyı ve bunun getirdiği yıkımı bizzat gördüm. Bu davanın bir ibret olması ve hiçbir annenin evladının böyle bir şey yaşamamasını istiyorum. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum, Türkiye Cumhuriyeti devletinin adaletine güveniyorum. Umarım taleplerimiz kabul edilir ve bir daha hiçbir aile böyle bir acı yaşamaz.” ifadelerini kullandı.
Duruşmanın ardından mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
