Türkiye ve Avustralya, önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi COP31'e ev sahipliği konusunda karşı karşıya geldi.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'in hükümeti, söz konusu zirveyi Adelaide'de düzenlemek istemekte. Ancak Türkiye'nin Haziran 2023'ten bu yana 2026'daki zirveye adaylığını açıklaması, rekabeti artırdı.
Avustralya Basınından Hükmete Çağrı: Vazgeçin
Avustralya'nın önde gelen gazetelerinden The Sydney Morning Herald, yayınladığı editoryal yazıda hükümetine “Bu işten çekilin. COP zirveleri artık gezegeni kurtarmak yerine reklam ve yatırım fuarına dönüşmüştür.” şeklinde bir çağrıda bulundu.
Gazete, 2021 yılında Glasgow'da düzenlenen COP26 zirvesini hatırlatarak, “30 bin katılımcının çoğu gereksizdi; 400 kişi zirveye özel jetle katıldı. Hatta uzun zamandır çevreci olarak bilinen Kral Charles bile Roma'dan özel uçakla geldi.” dedi ve zirvenin bir “ticari gösteri” haline geldiğini savundu.
1 Milyar Dolarlık Fatura
Avustralya, COP31'e ev sahipliği yapma fikrini, Albanese hükümetinin iktidara gelmesinin ardından gündeme aldı. Adaylık gerekçesi olarak Avustralya'nın iklim diplomasisindeki rolünü artırmak ve Pasifik adalarıyla ilişkileri güçlendirmek öne sürüldü.
Ancak The Australian Financial Review, zirvenin maliyetinin 1 milyar dolara ulaşabileceğini ve kabine içinde bu maliyetin “zirvenin getirilerinden daha yüksek” olduğu yönünde görüş ayrılıkları olduğunu bildirdi.
Zaman Daralıyor
The Sydney Morning Herald, Avustralya hükümetinin “uluslararası toplumdan ezici bir destek” aldıklarını savunduğunu, ancak Türkiye'nin adaylıktan geri çekilmemesi nedeniyle bu desteğin resmiyet kazanmadığını vurguladı.
Avustralya için zamanın daralmakta olduğunu belirten gazete, normalde zirveye hazırlık için gereken birkaç yıllık sürenin çok gerisinde kaldıklarını ifade etti.
Gazete son olarak “Türkiye'ye bırakmak daha iyi olabilir. Artık maliyete ve harcanan çabaya değmez.” ifadelerine yer verdi.
