BAE Türkiye Yatırımlarını Artırıyor

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bankaları, Türkiye'deki kredi hacmini genişletme çabalarına hız verdi. Emirlik bankaları, siyasi belirsizliğin yabancı yatırımcılar üzerinde olumsuz etkiler yarattığı pazarda yeni fırsatların kapısını aralıyor.

BAE merkezli bankalar, Türkiye’deki faaliyetlerini artırarak yüz milyonlarca dolarlık yeni kurumsal kredi sunuyor. Bloomberg'in haberine göre, birçok yabancı yatırımcının geri çekildiği bu pazar, BAE bankaları için bir finansal köprü işlevi görüyor.

Son beş ay içerisinde Emirates NBD Bank PJSC ve Dubai Islamic Bank PJSC (DIB), Turkcell ve A101 gibi firmalara toplamda 440 milyon dolar finansman sağladı. Ayrıca DIB, Türk Hava Yolları için bir İslami finansman anlaşması gerçekleştirdi.

TÜRKİYE'YE YÖNELİK KREDİ BÜYÜMESİ

Bu finansmanlar, 2023’te duyurulan 51 milyar dolarlık BAE yatırımı taahhüdünün ardından iki ülke arasındaki sermaye akışının önemli ölçüde bankalar üzerinden ilerlediğini gösteriyor. İki ülkedeki yöneticilere göre bu, sadece bir başlangıç niteliğinde. Emirlik bankaları, Türkiye’de ofis açarak ve Türk bankacılarını istihdam ederek daha geniş bir varlık yapısını kurmayı hedefliyor.

Servo Capital yönetici ortağı Kaan Kiziroğlu, Körfez bankalarının Türkiye'deki >yüksek getiri potansiyelini göz önünde bulundurarak cazip bulduğunu belirtti ve “Körfez’deki faiz oranlarıyla karşılaştırıldığında Türkiye’de 250 baz puana kadar prim elde edebiliyorlar” dedi.

BANKALAR ARASI İŞBİRLİĞİ GÜÇLENİYOR

BAE'nin Türkiye'deki mali genişlemesi, 2023’te imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile hız kazandı. Daha önce yalnızca Türk bankalarına kredi veren BAE bankaları, şimdi doğrudan şirketlere finansman sağlamaya başladı.

Verilere göre, Emirates NBD ve Abu Dhabi Commercial Bank PJSC, Türk bankalarına sağlanan sendikasyon kredilerinde sırasıyla ikinci ve üçüncü sırada yer aldı.

İstanbul’da temsilcilik ofisi açan Dubai merkezli Mashreqbank PSC, Türkiye’deki varlığını güçlendirdi. Bankanın Başkan Yardımcısı Aziz Ata, “Artık kurumsal ve kamu borçlularına da açığız. Yerinde varlık oluşturmak, büyümemizi hızlandıracak” dedi.

Dubai Islamic Bank Türkiye Ülke Müdürü Baran Işık ise, “Türk şirketleri, kamu kurumları ve kamu bağlantılı kuruluşlar için büyük ölçekli, İslami kurallara uygun sendikasyon kredileri planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

BAE’NİN TÜRKİYE'DEKİ FİNANSAL VARLIĞI ARTIYOR

BAE'li kurumlar Türkiye finans sektöründe halihazırda önemli bir rol oynamakta. Emirates NBD, DenizBank’ın sahibidir. Dubai Islamic Bank, dijital bankacılık girişimi TOM Group’un %25 hissesine sahip. Ayrıca, Abu Dabi merkezli varlık fonu ADQ, geçtiğimiz yıl orta ölçekli banka Odeabank’ı satın aldı.

TÜRK ŞİRKETLERİ İÇİN YENİ FİNANSMAN KAPISI

Körfez’den gelen fonlar, Türk şirketleri için kritik bir öneme sahip. Merkez Bankası’nın döviz kredilerini sınırlandırması ve faiz oranlarının %40 civarında seyretmesi iç piyasada krediye erişimi zorlaştırıyor.

Kiziroğlu, “Büyük Türk şirketlerine daha önce finansmanı yerel bankalar sağlardı. Ancak şu anda kredi büyüme sınırları nedeniyle yabancı bankalar için yeni fırsatlar doğdu” şeklinde konuştu.

Bu durum, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetimindeki ortodoks ekonomi politikalarının yatırımcı güvenini arttırdığı bir dönemde güçleniyor. Şimşek'in döviz rezervlerini artırması ve temerrüt riskini azaltması, yabancı finans çevreleri tarafından olumlu karşılanıyor.

Mashreqbank’tan Aziz Ata, “Kısa vadede zorluklar olsa da Türkiye ekonomisinin temelleri güçlü. Biz uzun vadede olumlu bakıyoruz,” diyerek görüşlerini paylaştı.

TÜRK BANKACILAR KÖRFEZ’E YOL ALIYOR

BAE bankaları, Türkiye operasyonlarını güçlendirmek adına İstanbul’dan deneyimli Türk bankacıları transfer ediyor. Bu durum, BAE’de hızla büyüyen Türk göçmen topluluğuna da katkı sağlıyor.

Dubai ve Kuzey Emirlikleri Türk İş Konseyi’ne göre, pandemi sonrasında yaşanan göç dalgası ve siyasi ilişkilerdeki normalleşme ile birlikte BAE’deki Türk nüfusu 2020'den bu yana altı kat artarak 60 bine ulaştı.

Konsey Finans Komitesi Başkanı Günsel Topbaş, Türk profesyonellerin vergisiz gelir, siyasi istikrardan kaynaklı huzurlu yaşam ve kültürel yakınlık gibi nedenlerle Körfez'i tercih ettiğini ifade etti.

Topbaş, “Nereye giderseniz gidin, insanlar Türkçe konuşmayı tercih ediyor. İngilizce bilseler bile aynı sıcaklığı yaratmıyor” şeklinde sözlerini tamamladı.