reklam
reklam
DOLAR 42,3305 % 0.17
EURO 49,2158 % -0.1
STERLIN 55,7558 % -0.17
FRANG 53,3331 % 0.06
ALTIN 5.565,93 % -1,60
BITCOIN 95.185,15 -3.489
reklam

Birleşmiş Milletler'den Sudan’a Üst Düzey Çağrı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Birleşmiş Milletler'den Sudan’a Üst Düzey Çağrı
reklam

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, uluslararası toplumu Sudan'ın Faşir kentindeki yaşanan korkunç olaylara müdahale etmeye davet ederek, “Etkisi olan tüm devletler, Faşir'de sivil halkın korunmasını sağlamak ve ayrılmaya çalışanlar için güvenli geçiş imkanı sunmak için acil ve somut adımlar atmalı” ifadelerini kullandı.

Türk, Afrika Birliği Özel Temsilcisi Adama Dieng ve BM Sudan için Uluslararası Bağımsız Araştırma Misyonu Üyesi Mona Rishmawi, Sudan'daki mevcut çatışmalara ilişkin insan hakları durumunu BM İnsan Hakları Konseyi'nin (İHK) 38. Özel Oturumunda dile getirdiler.

Faşir, hızlı destek güçleri (HDK) tarafından ele geçirildikten sonra yaşananların önlenebilir olduğunu belirten Türk, BM İnsan Hakları Ofisinin geçtiğimiz yıl Faşir ile ilgili 20'den fazla açıklama yaptığını ifade etti.

Türk, “İnsanların yiyecek bulamayarak açlık sınırına geldiği bu baskıcı kuşatma hakkında birçok kez uyarılarda bulunduk. HDK'nın Faşir'i ele geçirmesiyle birlikte şehrin içinin kan gölüne döneceği konusunda da uyardık” dedi.

HDK'nin kontrolünü ele geçirmesinin ardından sivillere yönelik kitlesel katliamlar, etnik bazlı infazlar ve tecavüzler gibi korkunç olayların yaşandığını belirten Türk, bu uyarıların göz ardı edilmesinin kendisini üzdüğünü dile getirdi.

Türk, “Faşir'deki kan lekeleri uzaydan dahi görülebiliyor. Uluslararası toplumun harekete geçme sorumluluğu ortada. Çok sayıda gösteri ve rol yapıldı, fakat eylemde bulunmayı başaramadık. Faşir ve çevresindeki sivillerin acil insani yardıma erişimlerini sağlamalıyız” dedi.

Ülkelerin uluslararası insancıl hukuku ve insan haklarını ihlal edenlere karşı ortak çaba içinde olması gerektiğini vurgulayan Türk, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) durumu yakından izlediğini kaydetti.

Türk, “Uluslararası toplum, bu savaşın sebebi olan ve bundan menfaat sağlayan kişi ve şirketlere karşı harekete geçmelidir” dedi.

Sudan'ın doğal kaynakları üzerinde devam eden vekalet savaşı hakkında da bilgi veren Türk, “Bölgedeki ve ötesindeki ülkeler bu çatışmaya karışmış durumda. Etkili olan herkesi, uluslararası hukuk için harekete geçmeye davet ediyorum. Bu, BM Güvenlik Konseyinin durumu acilen UCM'ye iletmesi ve Darfur'un yanı sıra tüm ülkede silah ambargosu uygulanması anlamına geliyor” dedi.

Türk, çatışmanın tüm taraflarına ülkelerini ve halklarını koruma, anlamlı barış müzakerelerine katılma ve insani ateşkes için çaba gösterme çağrısında bulundu ve sivillerin korunması için uluslararası yükümlülüklere uyulması gerektiğini hatırlattı.

“Bu Bir İnsan Hakları Felaketidir”

Afrika Birliği Özel Temsilcisi Dieng, BM Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Chaloka Beyani ile birlikte İHK’nin özel oturumunda ortak bir açıklama yaptı.

Dieng, “Faşir'de yaşananlar, gözlerimizin önünde bir insanlık ve insan hakları felaketi. Sudan'da özellikle Faşir, Darfur ve Kordofan bölgelerindeki durum kritik bir noktaya ulaşmış durumda” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Sudan'da ordu ile HDK arasında Nisan 2023'te başlayan çatışmaların sivil nüfus üzerinde yarattığı etkilere değinen Dieng, 14 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini ve 40 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

BM Sudan için Uluslararası Bağımsız Araştırma Misyonu Üyesi Rishmawi, Faşir'in büyük kısmının suç mahalli haline geldiğini belirtti.

Rishmawi, HDK’nin kontrolü altına girdikten sonra tanıklarla görüşmeler yaptıklarını ve ciddiyetini ortaya koyan kanıtlar topladıklarını kaydetti. “Faşir Üniversitesi, binlerce insanın sığındığı yer olmasına rağmen katliam alanına döndü. Suudi Hastanesi'nden kaçanlar arasında sağlık çalışanları ve sivillerin yargısız infaz edildiği biliniyor. Hayatta kalanlar, sokaklarda biriken cesetlerle karşı karşıya kaldıklarını ve çevredeki hendekleri anlattılar. Bildiklerimiz bile korkunç, bunun yanında dijital kanıtlar da mevcut” dedi.

Rishmawi, Sudan halkının bu çatışma boyunca yaşadığı acınası duruma dikkat çekerek, bu insanların korunmasına ve adalete ulaşmalarına yönelik hızlı bir yolun sağlanması gerektiğini belirtti.

reklam

YORUM YAP