reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 95.114,20 -4.138
reklam

Bülent Arınç: Gerekirse İmralı'ya Ben Giderim

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bülent Arınç: Gerekirse İmralı'ya Ben Giderim
reklam

Uzun yıllar siyasetteki etkinliğiyle tanınan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, hükümete yönelik eleştirileriyle dikkat çekiyor. Şimdilerde, TBMM'deki 'çözüm' komisyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Ekim 2024'te yeni bir dönem başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde İmralı'ya bir heyet gönderilmesini ve Abdullah Öcalan'ın SDG'ye (Suriye Demokratik Güçleri) çağrıda bulunması gerektiğini ifade etmişti.

CHP ise bu konunun gündemde olmadığını savunsa da, DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, Meclis'teki partilerin temsilcilerinden oluşan bir heyetin İmralı'ya gitmeyi planladığını ileri sürdü.

Kamuoyunda süren tartışmaların ortasında Arınç, gerekiyorsa İmralı'ya kendisinin de gidebileceğini açıkladı:

“Risk almadan başarı olmaz. Eğer onlar risk almak istemiyorlarsa İmralı'ya ben giderim.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bazı farklı görüşleri olsa da, daha önce Erdoğan'ın en yakınındaki isimlerden biriydi. Arınç, Kasım 2020'de Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın uzun süreli tutukluluklarına dair eleştirilerde bulunmasının ardından MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sert eleştirilerine maruz kalmış ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'ndan istifa etmişti.

Son yıllarda hükümet politikalarına yönelik eleştirileriyle dikkat çeken Arınç, bu tür derin sorunların çözümü için cesur ve somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Mesajını kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında paylaşan Arınç, Türkiye'deki gündemin hızla değiştiğini ancak bazı sorunların çözülmeden toplumsal barışa ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Devamında şu ifadeleri kullandı:

“Ben, bu tür derin sorunların üstesinden gelebilmemiz için somut, cesur ve hızlı adımların atılması gerektiğine inanıyorum. Örneğin, genel af konusunda yıllardır dile getirdiğim gibi: Yargıdaki hak ihlallerini, toplumsal huzursuzluğu ve cezaevlerindeki tıkanıklığı giderebilecek tek adım, kapsamı belirli, adil bir genel af düzenlemesidir.

Bu, sadece hukukî değil, insanî bir zorunluluktur. Çünkü adaletin geciktiği yerde devletin merhameti devreye girmelidir.

Umut Hakkı konusunun da uluslararası hukukta önemli bir ilke olduğunu belirten Arınç, bu kavramın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarıyla ortaya konulduğunu ve ömür boyu hapse mahkum olan kişilere belirli bir süre sonra yeniden değerlendirilme imkanı sağladığını vurguladı.

Bunun, tüm müebbet hapis mahkûmları için geçerli bir çerçeve olduğunu belirten Arınç, Öcalan'ın da diğer müebbet hapis mahkûmları gibi bu haklar çerçevesinde değerlendirilebileceğini açıkladı.

Arınç, çözüm bekleyen terör meselesinin kalıcı çözümü için de gerçek diyalog ve cesaret gerektiğini vurguladı. Bu noktada, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin oluşturduğu komisyonun Abdullah Öcalan’ı İmralı’da doğrudan dinlemesi gerektiğini ifade etti.

Bahçeli'nin bu konudaki cesur çıkışına katıldığını belirten Arınç, PKK üzerindeki etki alanı devam eden bir figürle konuşmadan ilerleme sağlanamayacağını, dolaylı atıflarla çözüm elde edilemeyeceğini açıkladı.

Görüşmenin, sürecin ahlaki ve siyasi sorumluluğunu taşıyan kurumların gözetiminde yapılması gerektiğini söyleyen Arınç, milletvekillerinin veya saygın ve objektif kişiler tarafından gerçekleştirilebileceğini önerdi.

Son olarak, Arınç, bu ziyaretin herkesin saygı göstereceği bir çerçevede yapılmasının önemine dikkat çekti ve “Risk alınmadan başarı sağlanamaz. Eğer kimse gönüllü olmazsa, gerekirse İmralı'ya ben gider, Öcalan’la görüşürüm.” dedi.

Ayrıca, görüşmenin detaylarının hem Meclis Komisyonu’na hem de kamuoyuna bilgi verilerek şeffaf bir şekilde paylaşılacağını belirtti. “Bu ülke, ancak konuşarak, yüzleşerek ve çözerek büyüyebilir.” diye ekledi.

reklam

YORUM YAP