Ukraynalı sağlık görevlileri, Birinci Dünya Savaşı sırasında yaygın olan fakat uzun zamandır Avrupa'da neredeyse yok olduğu düşünülen gazlı gangren vakalarının cephe hattında yeniden ortaya çıktığını bildirdi.
İngiliz gazetesi Telegraph'ın haberine göre, kas dokusunu hızla çürütme yeteneğine sahip bu bakteri kaynaklı ölümcül enfeksiyon, cephe hattındaki zorlu koşullar nedeniyle yeniden yayılmaya başladı.
Askeri doktorlar, özellikle dron saldırıları sonucunda yaralı askerlerin tahliyesinin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtmekte. Bu durum, müdahalelerin gecikmesine ve enfeksiyonun yayılmasına olanak tanıyor.
KASLARI SANİYELER İÇİNDE ÇÜRÜTÜYOR
Klostridia türü bakterilerin yol açtığı gazlı gangren, hızla ilerleyen bir kas enfeksiyonudur. Oksijensiz ortamlarda ortaya çıkan bu bakteri, şiddetli ağrı, şişlik, doku renginde değişiklik ve deri altında kabarcıklarla kendini belli ediyor.
Diğer kangren türlerinden farklı olarak gazlı gangren, toksinleri nedeniyle çok daha hızlı bir şekilde ölüme yol açmaktadır. Bu da onu en tehlikeli kangren türü haline getiriyor.
Enfeksiyon genellikle derin kurşun ya da patlama yaralarının ardından tıbbi müdahalenin gecikmesiyle ortaya çıkmaktadır.
TEDAVİSİ ZORLU
King's College London'dan mikrobiyoloji uzmanı Dr. Lindsey Edwards, hastalığın tedavisinin enfekte dokunun cerrahi olarak çıkarılması ve damar içi güçlü antibiyotikler kullanılması gerektiğini belirtmektedir.
Ancak tedavi edilmediği takdirde ölüm oranı yüzde 100'e kadar çıkabiliyor. Ne yazık ki, Ukrayna'da hem laboratuvar altyapısının yetersizliği hem de yaralı tahliyesindeki gecikmeler, tedaviyi çoğu zaman imkansız hale getiriyor.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NI AKILLARA GETİRDİ
Gazlı gangren, tarihte en çok Birinci Dünya Savaşı ile ilişkilendirilmektedir. O dönemde çamurlu topraklarda savaşan askerler, şarapnel ve mermilerle derin yaralar almakta, tahliyeler geciktiği için bakteriler oksijensiz dokularda hızla yayılmaktaydı.
İkinci Dünya Savaşı’nda antibiyotiklerin devreye girmesiyle ölüm oranları büyük oranda azalmıştı. Ancak Ukrayna'daki tahliyelerin aksamasıyla birlikte artan antibiyotik direnci birleşince eski tehdit yeniden gün yüzüne çıktı.
Doktorlar, antimikrobiyal direncin Ukrayna'da hızla arttığını vurgulamakta. Çatışma kaynaklı yaralanmalar, gecikmiş veya eksik tedaviler, sağlık sisteminin bozulması ve geniş spektrumlu antibiyotiklerin kontrolsüz kullanımı, bakterilerin direnç kazanmasına yol açıyor.
