reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 94.918,32 -3.945
reklam

CHP'nin Aziz İhsan Aktaş İddianamesi Ön Raporu Tamamlandı

Yayınlanma Tarihi : Google News
CHP'nin Aziz İhsan Aktaş İddianamesi Ön Raporu Tamamlandı
reklam

MAHİR BAĞIŞ / NEFES

CHP Genel Merkezi'nde belediyelere yönelik iddianameleri incelemek amacıyla kurulan ekip, çalışmalara başladı.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Gökçe Gökçen ile Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'ın yer aldığı ekip, Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü ile ilgili iddianame için ön raporunu hazırladı. Genel Başkan Özgür Özel'e sunulacak olan raporda şu bulgulara yer verildi:

– Gizli tanık ifadeleriyle oluşturulan iddianamenin temeli, zamanlaması, hedef aldığı kişiler ve soruşturmanın gelişimi ile dikkate alındığında, tesadüfi değil merkezi bir siyasi operasyon olarak değerlendirilmektedir.

– İddianamenin ana yapısını, tanık beyanları oluşturmaktadır. Beşiktaş Belediyesi eski Özel Kalem Müdürü Emirhan Akçadağ, 578 sayfalık metinde 113 kez anılmakta olup, beş kez ifadesi talep edilmiştir. Her seferinde önceki ifadesinde hatırlamadığı bilgileri sunmuştur. Burada aslında itirafçının değil, iftiracının gelişimini gözlemliyoruz.

“KANITLARDAN ÇOK VARSAYIM VE ÇIKARIM”

– Tanık beyanlarına bakıldığında, çoğu tanığın doğrudan bilgiye değil, duyumlara dayandığı görülmektedir. Birçok tanık ifadesinde 'duydum', 'bildiğim kadarıyla', 'sanıyorum', 'anladım' gibi kesinlik içermeyen ve öznel çıkarımlara yer veren ifadeler bulunmaktadır. Ayrıca, iddianamedeki dil analizi, 'düşünüyorum' kelimesinin 51 kez, 'düşünülmektedir' ifadesinin 31 kez, 'duydum' kelimesinin 33 kez, 'duymuştum' kelimesinin 12 kez, 'duyduğu' kelimesinin 12 kez ve 'anlaşılmıştır' ibaresinin tam 358 kez geçtiğini göstermektedir.

– Bu kadar yoğun öznel dil kullanımı, iddia edilen durumların somut kanıtlardan çok varsayımlara ve çıkarımlara dayandığını ortaya koymaktadır. İddianamenin dikkat çeken bölümlerinden biri, bazı muhalif televizyon kanallarının belediyeler aracılığıyla fonlandığı yönündeki iddiadır.

BEŞİKTAŞ AŞEVİ OLAYI

– Savcılığın 'suç unsuru' olarak öne sürdüğü bir diğer örnek, Beşiktaş Belediyesi’nin aşevi hizmetidir. Rıza Akpolat tutuklandığında verdiği talimat, 'aşevinin işleyişinin aksamasın, ihtiyaç sahipleri mağdur edilmesin' şeklindedir. Ancak iddianame, bu insani hizmeti bile suç konusu haline getirmiştir. Beşiktaş Belediyesi’nin aşevine gelen bağışların büyük bir kısmı ayni yardımlardan oluşmakta ve para transferi içermemektedir.

“ALİCAN ABACI ÇELİŞKİSİ”

– Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Alican Abacı tutuklanmış ve cezaevine gönderilmiştir. Bu süreçte kendisinden bazı ifadelerin alınmaya çalışıldığı, eşi gözaltına alındıktan sonra Abacı’nın itirafçı olduğu ifade edilmektedir. Ancak iddianameye baktığımızda Abacı’nın eşinin adı dosyadan kaybolmuş durumda. Burada açık bir tehdit ve ona dayanan bir kurgu mevcut. Abacı’nın ifadesinin neden iddianamede yer almadığına dair ise herhangi bir bilgi mevcut değildir.

– İddianamede bazı ifadelerde tarih bilgileri eksik bırakılmıştır. Örneğin, '….. tarihte şu kişiden şu kadar para aldım’ ifadesinde tarihe dair hiçbir bilgi yoktur.

“AKP’Lİ OLUNCA TİCARİ FAALİYET, CHP’Lİ OLUNCA ÖRGÜT FAALİYETİ”

– İddianamenin hukuki mantığı baştan sona tutarsızdır. Aziz İhsan Aktaş ve çevresinin 2015-2016 yıllarında örgüt kurduğu, ancak suç işlemeye ancak 2019 yerel seçimlerinden sonra başladığı öne sürülmektedir. Bu durum ceza hukuku açısından düşünülemez bir senaryodur.

– Suç örgütleri öncelikle eylemle, sonra örgütlenmeyle tanımlanır. Burada ise ilk önce örgüt kurulduğu, ardından suç işlemek için uygun bir siyasi iklimin beklenildiği iddia edilmektedir. Daha da çarpıcı bir şekilde, Aktaş’ın geçmişte AKP'li belediyelerle yaptığı işler 'ticari faaliyet' sayılırken, CHP'li belediyelerle olan ilişkileri 'örgüt faaliyeti' olarak nitelendirilmiştir.

GÜL ÇİFTÇİ: ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ

İddianame hakkında NEFES’e görüş bildiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, “Bu iddianame halkın iradesini, sosyal belediyeciliği ve yerel demokrasiyi yargılamaya çalışıyor. Hukukun, siyasetin sopası haline getirilmesine asla izin vermeyeceğiz. Tüm belediye başkanlarımızın yanındayız; hepsinin masum olduğuna inanıyoruz” dedi.

reklam

YORUM YAP