reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 96.330,33 -3.083
reklam

Dervişoğlu'ndan "CHP kapatılır mı" sorusuna yanıt

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dervişoğlu'ndan "CHP kapatılır mı" sorusuna yanıt
reklam

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de bir grup gazeteciyle bir araya geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame hakkında yöneltilen sorulara ilişkin Dervişoğlu, hukukçu ekibinin iddianameyi incelediğini fakat henüz kendisinin inceleme fırsatı bulamadığını ifade etti.

Dervişoğlu, yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

– “Başından beri kamuoyunun düşündüğü şu; Ekrem Bey'in Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle yürütülen soruşturmalar, artık kovuşturma aşamasına geçtiği için, hukuki olmaktan ziyade siyasi bir mahiyet taşıyor. Bu, toplumun genel görüşü. Bir grup insan bu durumu hukuki değil, tamamen siyasi bir soruşturma olarak değerlendiriyor. Sayın Cumhurbaşkanının kendi önündeki adayları bertaraf etmeye yönelik bir yargıyı silah olarak kullanması şeklinde değerlendiriyor.”

– “Türkiye böyle durumları hak etmiyor, iktidar lehine yargının araçsallaştırılmasını da istemiyor. Geçmişte Balyoz ve Ergenekon davalarında benzer durumlar yaşandı. O davalardaki beraatlerin sebeplerini araştırın; bu gizli tanık meseleleri ne kadar ikna edici olabilir?”

CHP'yi kapatma davasının açılıp açılmayacağı konusunda Dervişoğlu, “Aslında talep o” yanıtını verdi.

“ABDULLAH ÖCALAN KÜRTLERİN ÖNDERİ DİYE TANIMLANAMAZ”

Dervişoğlu, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ve süreçle ilgili gelişmelere dair sorulara da yanıt verdi:

– “Devlet, mücadele ettiği bir terör örgütü ile sorun çözecekse, o örgütle kendini eşitlememesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin sosyolojik yapısını göz önünde bulundurmalıyız. PKK eşittir Abdullah Öcalan, o da eşittir Kürtler gibi bir denklem yaratılıyor. Abdullah Öcalan, Kürtlerin önderi olarak tanımlanamaz. Geçmişte 'kurucu önder' denildiği zaman Devlet Bey'in tepkisini düşünün. Toplumsal bir gerginlik çıkmasın diye şu an dikkatli konuşuyorum fakat bu çarpıtmalara anlam veremiyorum.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin süreç ile ilgili “Bu bir devlet politikasıdır” sözlerine de atıfta bulunan Dervişoğlu, “O kimmiş? Devletin başına 'bunu yapmak zorundasın' diyen o kişi kimdir? Merak ediyorum, bunu Sayın Tayyip Erdoğan'ın cevaplaması lazım” dedi.

“BU ISRARIN SEBEBİ NE? ÖCALAN’LA GÖRÜŞMEYE GİTMEYE GEREK VAR MI?”

Dervişoğlu, İmralı'ya giden bir heyetin Abdullah Öcalan'ı dinlemesiyle ilgili tartışmalara şöyle yanıt verdi:

– “Türk devleti ile Abdullah Öcalan'ı bir tutmamalılar. Bu ısrarın sebebi ne? Öcalan’la görüşmeye gitmeye gerek var mı? Öcalan’la görüşmeyen yoktur, zaten telekonferansla 'Devlet Bey'i ben ikna ettim' diyor. Kim istiyor bu ısrarı? Abdullah Öcalan'ın taleplerinin karşılanmakta olduğunu düşünüyorum. Bu durum O'nu devlet ile eşitlemeye çalışıyor. Sonuçta, Meclis’te bir komisyon ve Abdullah Öcalan… Bu sistem, 'devlet' tanımını Recep Tayyip Erdoğan olarak yapıyor.”

– “Bağırıyoruz ya, 'Bu sistem tek adama evrildi' diye. Görünen o ki, bu sürecin içinde kim varsa o itiraf etmelidir. Ben bu suçun aleti olmam diyorum.”

Dervişoğlu, komisyonda yer almadıklarını ifade ederek, “Bize nasıl yaklaşılıyor? 'İYİ Parti gelseydi, karşı duruşunu komisyonda söyleseydi' gibi bir düşünce var. Ama oylamada biz 'hayır' diyeceğiz, bu da sizin kararınızı meşrulaştıracak. Komisyonda kim var? Tüm siyasi partiler eşit üye ile katıldı mı? Hayır, baştan nisap ayarladılar” dedi.

Dervişoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin PKK'yı terör örgütü olarak tanıtmak için uluslararası arenasında çaba gösterdiğini vurgulayarak, “Bütün Avrupa'yı dolaşıp 'terör örgütüdür' diye bu kadar çaba harcadıktan sonra birisi çıkıp 'onları terör örgütü olmaktan çıkarırsak yasal düzenleme yapma imkanı kazanırız' diyorsa bu düşündürücüdür” şeklinde konuştu.

“SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM İTTİFAKINA YÖNELİK ADIMLARI İÇİN ERKEN”

Dervişoğlu, Gelecek ve Yeniden Refah Partileri arasındaki görüşmelere yönelik soruları yanıtlarken, Zafer Partisi ile İYİ Parti arasında bir görüşme olup olmadığını ise şu şekilde değerlendirdi:

– “Böyle bir görüşmemiz yok. Bir siyasi partinin amacı, toplumu kutuplaştırmak değil; milleti birleştirmek olmalıdır. Bir kesim diğer ile birleştirilmeli… Bunun arka planında 50'ye 1 arayışı yatıyor. Henüz seçim yok. Ancak hükümet, Anayasa değişikliği için Meclis aritmetiğini ele alma çabası içinde. Buna yönelik değerlendirmeler yapılabilir.”

– “Erken seçim kararının alınabilmesi için 360'ın tamamlanması lazım. 360'a ulaşmayanlar için de yollar oluşturulmalı. Bu tür temaslar bu amaca yönelik yapılabilir. Ancak siyasi partilerin seçim ittifakları hakkında daha erken, yani barajı aşmak için bir araya gelme durumu yok.”

– “Şu anda sayının kime lazım olduğu? İktidara. İktidar bu arayış içinde olabilir. Ama bizim üzerimizden başlıyor. Bize, 'Şu partilerle birleşecek misin?' diyorlar. Türk milletini birleştirmek istiyorum ve siyasete girdiğim günden beri ortak değerlerin siyasi partilerin özelinde değil, herkesin değeri olması gerektiğini savunuyorum.”

“İSTİYORUM Kİ MHP İLE VE AKP İLE OLAN DİYALOG DA AYNI OLSUN”

Siyasiler arasındaki ilişkilerle ilgili Dervişoğlu, “Özgür Bey'le olan ilişkimizi Meclis'ten kaynaklı olarak yürütüyoruz ve aramızda zaman zaman farklılıklar oluyor. Bu siyasette sık karşılaşılan bir durum. Ama ben MHP ile ve AKP ile olan diyalogların da aynı düzeyde olmasını istiyorum” dedi.

“ÖYLE BİR FOTOĞRAF İSTİYOR, STRATEJİK OLARAK İLETİŞİMCİLER ONU PLANLAMIŞ”

Müsavat Dervişoğlu, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama yılının başlangıcında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdikleri görüşmenin detaylarını paylaştı. Eleştirileri de değerlendiren Dervişoğlu, Erdoğan'ın burun operasyonu geçirdiğini belirtip şöyle devam etti:

– “Ama o, böyle bir fotoğrafı da istiyor. İletişimciler bunu stratejik olarak planlamış. Bir görüşmeyle benim fikrimin değişeceğini düşünmüyorum.”

“O GÖRÜŞMEDE CEVDET YILMAZ İLE KURAKLIK KONUSUNDA KONUŞTUM”

Dervişoğlu, Erdoğan ile yaptıkları görüşmede neler konuştuklarına ilişkin şu bilgileri verdi:

– “Görüşmeden önce, 'Aşağıda kaç kişi var?' diye sordum. Eğer Tayyip Bey, yanımda üç kişiyle buluşuyorsa durum farklı olurdu. Ancak milletvekillerinin toplantıda olduğunu söylediler. Ben geldim, görüştüğüm yerde oturduk. Cevdet Yılmaz da oradaydı.

– ''Küresel ısınma nedeniyle kuraklık sorunlarının dünya genelinde artacağını ve bunların büyük kentlerde ciddi su sorunlarına yol açacağını konuştuk. Bütçe hazırlığı yapıyorlardı ve buna uygun bir tedbir alıp almadıklarını sordum.”

reklam

YORUM YAP