

Peru Kongresi, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum'ın ülke içişlerine müdahale ettiğini savunarak kendisini “istenmeyen kişi” (persona non grata) ilan etti.
Sağ partiler tarafından sunulan önerge, Kongre'de 63 evet, 33 hayır ve 2 çekimser oyla kabul edildi.
Kongre'den yapılan açıklamada, Sheinbaum'ın göreve başladığı tarihten itibaren Peru'ya karşı “düşmanca bir tutum” sergilediği ve bu nedenle ülkede “istenmeyen kişi” ilan edildiği belirtildi.
Kongre Başkanı Fernando Rospigliosi, düzenlediği basın toplantısında, Sheinbaum’ın Peru halkını küçük düşüren açıklamalarda bulunduğunu ve iç işlerine müdahale ettiğini dile getirdi.
Peru'daki muhalefet partilerinden Sosyalist Parti Milletvekili Jaime Quito, Kongre'nin kararını eleştirerek, “Bu karara kesinlikle karşıyız çünkü bir kez daha, kardeş ülke Meksika ile ilişkileri keserek uluslararası bir skandala imza atıyorlar. Peru'nun 1954'ten bu yana imzaladığı diplomatik sığınma anlaşmasına saygı göstermek istemiyorlar,” dedi.
Diğer yandan, Peru'nun geçici Devlet Başkanı Jose Jeri, eski adıyla Twitter olarak bilinen X platformunda yaptığı paylaşımda, Meksika’nın Lima Büyükelçisi Karla Ornela’ya, ülkeyi belirlenen süre içinde terk etmesi yönündeki kararın Dışişleri Bakanlığı tarafından iletildiğini belirtti.
NE OLMUŞTU?
Peru hükümeti, 4 Kasım'da eski Başbakan Betssy Chavez'e büyükelçilik konutunda siyasi sığınma hakkı tanıyan Meksika ile diplomatik ilişkilerini kestiğini açıklamıştı.
Peru Dışişleri Bakanı Hugo de Zela, düzenlediği basın toplantısında Meksika’yı hedef alarak, “Bu dostane olmayan eylem karşısında ve söz konusu ülkenin mevcut ve önceki başkanlarının Peru’nun iç işlerine müdahaleleri nedeniyle, Peru hükümeti bugün itibarıyla Meksika ile diplomatik ilişkileri kesme kararı almıştır,” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Peru Kongresi, 23 Mayıs 2023 tarihinde, ülkenin iç işlerine karıştığı gerekçesiyle eski Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador'u da “istenmeyen kişi” ilan etmişti.
Meksika'nın, Peru’nun eski Devlet Başkanı Castillo’nun ailesine siyasi sığınma hakkı tanıması da geçmişte iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginliğe yol açmıştı.


