reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 94.335,85 -5.601
reklam

Dünyanın En Büyük Açlık Krizi: 375 Bin Kişi Ölümün Eşiğinde

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dünyanın En Büyük Açlık Krizi: 375 Bin Kişi Ölümün Eşiğinde
reklam

Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında 2023 yılından itibaren devam eden çatışmalar, dünya üzerinde en büyük insani krizlerden birine yol açtı.

Birleşmiş Milletler (BM) destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) tarafından yayınlanan son rapor, ülkede yaşanan açlık krizinin derinleştiğini gösterdi. Raporda, Darfur ve Kordofan bölgelerindeki bazı alanlarda kıtlığın başladığı belirtildi. Sudan'da 21 milyondan fazla kişinin yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği ile baş başa olduğu vurgulandı.

Rapora göre, Eylül ayı itibarıyla nüfusun yaklaşık yüzde 45'ine denk gelen 21.2 milyon kişi, IPC'nin 3. seviyesindeki “kronik gıda ve geçim krizi” ile karşı karşıya kaldı. Bu grupta 6.3 milyon kişi, “acil insani durum” olarak tanımlanan 4. seviye, 375 bin kişi ise “insani felaket” olarak kabul edilen 5. seviye kategorisinde yer alıyor ve açlıktan ölüm riski taşıyor.

Darfur'un El-Faşir kenti ve Güney Kordofan'daki Kadugli şehrinde kıtlık tespit edildiği ifade edilen raporda, son aylarda çatışmaların yoğunlaşmış olduğu 20 bölgenin de kıtlık riski altında bulunduğu bildirildi. El-Faşir ve Kadugli’de geçim kaynaklarının tamamen çökmesi, açlık ve ciddi yetersiz beslenme durumlarının yaygınlaşması ve ölümlerin artması gibi durumların yaşandığı kaydedildi.

Sivil katliamları ile gündeme gelen Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF), 500 günden fazla süren kuşatmanın ardından geçtiğimiz hafta Kuzey Darfur'un El-Faşir şehrini ele geçirmesi sonrası, BM yakın zamanda insani yardım çalışanlarıyla birlikte yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini, pek çok kişinin de barikatların arkasında mahsur kaldığını duyurdu.

El-Faşir, gıda, ilaç ve diğer yardım malzemelerinin engellenmesi nedeniyle tamamen abluka altında bulunuyor. Geçtiğimiz yılın Ekim ayından bu yana 71 bin kişi burayı terk ederken, yol boyunca katliam, kaçırma ve cinsel şiddet olaylarına maruz kaldıkları belirtildi. Şehrin iletişim altyapısının zayıf olması, RSF’nin ele geçirmesinin ardından yaşanan şiddetin boyutlarının net bir şekilde bilinmesini engelliyor.

Güney Kordofan'daki Kadugli de aylardır RSF kuşatması altında ve burada on binlerce kişi mahsur kalmış durumda. RSF, Sudan ordusundan daha fazla toprak alabilmek için kuşatmayı sürdürmektedir.

Sudan ordusu bu yıl başkent Hartum'u geri aldıktan sonra, RSF, ülkenin batısındaki Darfur bölgesine ve merkezine giden ikmal hatlarını güvence altına almak için Kordofan'a doğru yöneldi.
BM destekli kuruluş daha önce Sudan'da 5 bölgede kıtlık ilan etmişti; bunlardan 3’ü RSF’nin ilerlemesi sonucu boşalan El-Faşir yakınlarındaki büyük mülteci kamplarında tespit edilmişti. Diğer 2 bölge ise Güney ve Batı Kordofan'daki bazı alanlarda bulunmakta ve bu bölgeler de daha sonra RSF’nin kontrolüne geçmişti. Raporda El-Faşir yakınlarındaki Tawila, Melit ve Tawisha'nın da kıtlık riski altında olduğuna dikkat çekildi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Darfur’un batısında Sudan ordusunun son kalesi olan El-Faşir’in RSF tarafından ele geçirilmesi sırasında savaş suçlarının işlendiğinden şüphe edildiğini bildirdi. UCM Savcılığı, El-Faşir’den gelen toplu katliam, tecavüz ve diğer suç iddialarının derin bir endişe yarattığını açıkladı. “Devam eden soruşturma kapsamındaki El-Faşir’deki suçlarla ilgili delillerin toplamı için hızlı adımlar atılmaktadır. Bu deliller, gelecekteki kovuşturmalarda kullanılacaktır” denildi. Nisan 2023’ten beri devam eden çatışmalar, Sudan'ı büyük ölçüde parçalamış durumda. BM verilerine göre savaşta 40 binden fazla insan hayatını kaybetti. Çatışmalar, 14 milyondan fazla kişiyi yerinden ederken, salgın hastalıkların da artmasına yol açtı.

Sudan'da 2019 yılında eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in devrilmesinin ardından sivil ve askeri gruplardan oluşan bir geçici hükümet kuruldu ve Ağustos 2019'da Abdullah Hamduk başbakan olarak göreve getirildi. Ancak Hamduk, 2021 yılı Ekim ayında ordu ve RSF güçleri tarafından gerçekleştirilen ortak bir darbeyle görevden alındı. Bu olayın ardından ekonomik zorluklar protestoları tetikledi ve ordu ile RSF arasında gerginlikler yaşandı. 15 Nisan 2023'te bu güçler arasında çatışmalar başlamıştır.

reklam

YORUM YAP