

Uzmanlar, üye ülkelerin insani yardımlarda yaptığı kesintiler, askıya alınan ödemeler ve küresel önceliklerin değişmesi dolayısıyla Birleşmiş Milletler'in (BM) 80 yıllık tarihindeki en derin mali kriz tehlikesiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor.
Dünyanın en büyük çok uluslu kuruluşu olan BM, faaliyetlerini sürdürebilmek için mücadele ederken, ekonomik krizin barış gücü operasyonlarından mültecilere yardım faaliyetlerine kadar çeşitli alanlardaki çalışmaları tehdit edebileceği vurgulanıyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 17 Ekim'de yaptığı açıklamada, üye devletlerin ödemelerini gerek zamanında gerek eksiksiz yapmamaları durumunda kuruluşun “iflasa doğru bir yarış” içinde olabileceğini ifade etti.
BM'nin işlevselliği konusunda artan şüphelere yanıt veren Guterres, 2026 yılı için hazırlanan olağan bütçeyi bu yıla oranla yüzde 15 oranında azaltarak 3,2 milyar dolara düşürmeyi ve personel sayısını da yüzde 19 oranında kısarak 13 bin 809'dan 11 bin 594'e indirmeyi önerdi.
ABD Düzenli Katkıyı Aslıya Aldı
BM'nin karşılaştığı mali krizin merkezinde, ABD'nin kuruluşun temel bütçesine yaptığı düzenli katkıyı askıya alma kararı bulunmaktadır.
Uzmanlar, BM'nin olağan bütçesine yüzde 22 oranında katkı sağlayarak ve milyarlarca dolarlık gönüllü insani yardımla kuruluşun en büyük bağışçısı olduğu bilinen ABD'nin bu kararını, eski Başkan Donald Trump yönetiminin politikalarıyla ilişkilendiriyor.
Diğer yandan, Pew Araştırma Merkezinin verilerine göre, bu yıl BM'nin 3,5 milyar dolara ulaşan olağan bütçesinde ABD'nin payı 820,4 milyon dolardı ve bunun büyük bir kısmı ya ertelendi ya da durduruldu.
Trump yönetimi, ağustos ayında, ABD Kongresi'nin yılın başlarında belirlediği 5 milyar dolarlık dış yardımı kesme kararını aldı. Bu karar, uluslararası barış gücü operasyonlarının finansmanı gibi milyarlarca dolarlık projeleri de kapsıyor.
ABD'nin Dünya Sağlık Örgütü ve İnsan Hakları Konseyi'nden çekilmesiyle, BM'ye duyulan global güvenin sarsılması ise son karar ile daha da derinleşti.
ABD fonlarına büyük ölçüde bağımlı olan barış gücü operasyonları, Dünya Gıda Programı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) gibi programlar, en fazla etkilenen alanlar arasında yer alıyor.
Domino Etkisi
Uzmanlar, bu durumun küresel bir domino etkisi yarattığına dikkat çekiyor.
ABD'nin ardından Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi bağışçı ülkeler, iç mali baskılar nedeniyle katkılarını kısarken, Çin ve Rusya ise ödemelerini geciktiriyor veya tam olarak yapmaktan kaçınıyor.
BM finansmanı uzmanı ve araştırmacı Ronny Patz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu, bildiğim kadarıyla tüm BM sistemi bakımından en büyük kriz ve müdahale edilmesi oldukça zor. Zira eğer sistemin yalnızca bir kısmı etkilenirse bu duruma daha kolay müdahale edilebilir; fakat tüm sistem etkilendiğinde nereden başlanacağı belirsiz oluyor.” dedi.
ABD'nin BM için önemli bir bağışçı olduğunu hatırlatan Patz, “Daha önce, ABD'nin geri adım attığı dönemlerde diğer hükümetler bu boşluğu doldurmak için devreye giriyordu. Ancak bu yıl, o hükümetler de kesinti yapıyor veya yardım bütçelerini azaltmayı tartışıyor.” şeklinde konuştu.


