

Avrupa Birliği (AB), etanolü kansere yol açma potansiyeli olan tehlikeli bir madde olarak sınıflandırmayı gündemine almayı düşünüyor. Bu tür bir karar, hastanelerde yaygın olarak kullanılan birçok el dezenfektanı ve temizlik ürününün fiilen yasaklanabileceği anlamına geliyor.
İngiliz Financial Times (FT) gazetesinde yayınlanan son rapora göre, alkol bazlı temizleyiciler şu an AB'de güvenli kabul ediliyor ve 1990'larda Dünya Sağlık Örgütü'nün temel ilaçlar listesine alınmış durumda. Ancak, Avrupa Kimyasallar Ajansı'na (ECHA) ait bir çalışma grubunun 10 Ekim tarihli iç raporu, etanolün kansere ve hamilelik komplikasyonlarına yol açma riski taşıdığını ortaya koyarak, temizlik ürünleri ve benzeri alanlardaki kullanımının değiştirilmesini önerdi.
ECHA'nın biyosidal aktif maddeleri inceleyen komitesi, 24-27 Kasım tarihleri arasında bir araya gelerek etanolün insanlar için zararlı olup olmayacağına karar verecek. Bu değerlendirmenin ardından komite, tavsiyesini Avrupa Komisyonu'na iletecek. Nihai karar ise Komisyon'un yetkisinde olacak.
Sağlık Sektörü Tedirgin
Sağlık sektörü, olası bir yasağın getirebileceği sonuçlar hakkında uyarılarda bulundu. Cenevre Üniversitesi'nden ve Clean Hospitals ağından Alexandra Peters, “Bu kararın hastaneler üzerindeki etkisi büyük olur” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Peters, “Sağlık hizmetleriyle ilişkili enfeksiyonlar, dünya genelinde her yıl sıtma, tüberküloz ve AIDS'in toplamından daha fazla insanın ölümüne sebep oluyor. Alkol bazlı el dezenfektanları, her yıl 16 milyon enfeksiyonu önlüyor” diye ekledi.
Peters, etanolün alternatifi olan izopropanolün daha toksik olduğunu, sabunla sürekli el yıkamanın ise zaman kaybı yaratıp cilde zarar verebileceğini belirterek, “Bir araştırmaya göre, dezenfektan olmadan hemşireler ameliyat sırasında her saatin 30 dakikasını ellerini yıkayarak harcamak zorunda kalırdı” ifadelerini kullandı.
ECHA Henüz Karar Vermedi
ECHA, uzman komitesinin etanolü “kanserojen” olarak değerlendirmesi durumunda, maddenin yerine alternatiflerin önerileceğini bildirdi. Ancak kurum, “Beklenen maruz kalma düzeyleri güvenli kabul edilirse veya alternatif bulunamazsa” etanolün belirli biyosidal kullanımlar için onaylanabileceğini de belirtti. ECHA, henüz net bir karar alınmadığını vurguladı.
Uluslararası Sabun, Deterjan ve Bakım Ürünleri Birliği'nin AB işler direktörü Nicole Vaini, kurumun iç raporunun bilimsel temellerini sorguladı. Vaini, “Etanol ile ilgili herhangi bir bilimsel çalışma yok. Mevcut insan verileri ise sadece alkollü içeceklerin tüketiminin sağlık üzerindeki etkilerini inceliyor” dedi.
ECHA'nın yılın başında başlattığı kamuoyu istişaresine yaklaşık 300 paydaş görüş bildirdi ve bunların çoğunluğu yasağa karşı çıktı. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ise mayıs ayında yaptığı açıklamada, “el hijyeninde alkol bazlı dezenfektanların birincil yöntem olarak belirlenmesi” gerektiğini vurgulamıştı.
İhtimal Dışında Kalan İstisnalar ve Etkileri
Eğer etanol “toksik madde” olarak sınıflandırılırsa, şirketler bireysel istisna (muafiyet) başvurusunda bulunabilecek. Ancak Vaini, bu muafiyetlerin yalnızca beş yıllığına verileceğini, her birinin ayrı ayrı değerlendirileceğini ve bunun ek maliyet ile gecikmelere yol açabileceğini belirtti.
Peters, etanolün bir başka avantajının üretim kolaylığı olduğunu vurgulayarak, “Etanol hemen hemen her şeyden üretilebilir. Bu, pandemi gibi acil durumlarda tedarikin hızla artırılmasını sağlar. Covid-19 döneminde gördüğümüz gibi, acil durumlarda üretilen her el dezenfektanında etanol kullanıldı. Bir bira fabrikasını isopropanol üretimine dönüştürmek pek mümkün değil.” dedi.
Avrupa Komisyonu, konuyla ilgili yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.



DOLAR
EURO
İNG. STERLİNİ
İSV. FRANGI
KAN. DOLARI
ÇEYREK ALTIN
BITCOIN