

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Küresel Çevre Fonundan Türkiye’deki arazi tahribatını önlemeye yönelik projelere toplamda 8 milyon 150 bin dolarlık kaynak sağlandığını açıkladı.
Selışık, dünyayı etkisi altına alan tarım arazilerindeki bozulmanın Türkiye için de ciddi bir sorun oluşturduğunu belirtti.
Türkiye’de arazilerin bozulmasına erozyon, yanlış kullanım, aşırı otlatma, aşırı sulama sonucu tuzlanma ve iklim değişikliği kaynaklı kuraklık gibi faktörlerin etki ettiğini vurgulayan Selışık, “Tarımsal arazilerdeki bozulma, gıda güvenliği için büyük bir tehdit oluşturuyor çünkü bu bozulmalar ürün kaybına neden olmakta ve toprağın verimliliği azalmaktadır. Kimyasal girdilerin kullanımı da artmakta. Kuraklık, sulama ihtiyacını artırarak toprak özelliklerini bozuyor. Verimsizleşen toprak kullanılamaz hale geliyor ve bu durum çölleşmeye yol açıyor, bu da arazi kaybı demek. Bu yüzden arazi bozulmasının önlenmesi, tahrip edilen arazilerin iyileştirilmesi ve kaybolan verimliliğin geri kazandırılması hayati önem taşımaktadır.” dedi.
Selışık, tarımda toprak erozyonunun mahsul veriminde yüzde 50’ye varan kayıplara neden olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Verimliliğin azalmasının birim alandan elde edilen ürün miktarını düşürdüğünü ifade eden Selışık, bunun üreticilerin yanlış tarımsal teknikler kullanmasına yol açtığını belirtti. Daha fazla ürün elde etmek için kimyasal gübre kullanımı artarken, aşırı sulama ve yanlış ürün desenindeki yönelimler tarımsal girdi maliyetlerini yükseltmektedir.
Bu durumun kısır bir döngü oluşturduğunu aktaran Selışık, “Aşırı sulama, kimyasal gübre kullanımı ve biyosit gibi tarımsal mücadele ilaçlarının kullanımı, arazi bozulmasını artırmakta.” şeklinde değerlendirme yaptı.
Selışık, arazi bozulmasıyla mücadelede uluslararası uygulama ve yöntemlerin Türkiye’de hayata geçirilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı gibi paydaşlarla projeler yürüttüklerini belirterek, bu alandaki çalışmalara katkı sağlamak amacıyla başta Küresel Çevre Fonu olmak üzere uluslararası kaynaklardan gerekli teknik desteği sunduklarını ifade etti.
İki Proje Tamamlandı
Bu kapsamda Konya ve Sakarya havzalarında tamamlanan iki projeye dikkat çeken Selışık, şu şekilde devam etti:
“Konya havzasında, Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi hayata geçirildi. Arazi bozulmasıyla mücadele için koruyucu tarım teknikleri, toprak işlemesiz tarım gibi yöntemler yaygınlaştırıldı. FAO'nun birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de başarıyla uyguladığı 'duvarsız okul' olarak bilinen Uygulamalı Çiftçi Okulları aracılığıyla, çiftçilere bu uygulamalar yerinde ve geleneksel tekniklerle karşılaştırmalı olarak gösterildi. Sakarya havzasında ise Türkiye'de türünün ilk örneği olan Arazi Tahribatının Dengelenmesi Projesi, Ankara, Kütahya ve Eskişehir'de hayata geçirildi. Bu proje ile arazi kullanım planlamasına yönelik yeni yaklaşımlar geliştirildi ve çiftçilere sürdürülebilir arazi yönetimi teknikleri öğretilerek kadın kooperatifleri desteklendi.”
Erozyon ve Çölleşme İzleniyor
Selışık, projeler için sağlanan maddi desteğe değinerek, şunları kaydetti:
“FAO'nun Küresel Çevre Fonundan arazi tahribatını engellemeye yönelik projelere 8 milyon 150 bin dolarlık kaynak sağladık. Projelerde, yöneticiler için oluşturulan Karar Destek Sistemi sayesinde arazi tahribatı, arazi örtüsü, arazi üretkenlik dinamiği ve toprak organik karbonu göstergeleriyle birlikte erozyon ve çölleşme parametreleri ile izlenmekte. İklim ve toprak organik karbonuna yönelik projeksiyon haritaları ile de analizler yapılmaktadır. Bu edinilen deneyim ve en iyi uygulamalar, Tarım ve Orman ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlıkları aracılığıyla Türkiye genelinde yaygınlaştırılırken, FAO tarafından Orta Asya ve diğer ülkelerde de uygulanmaktadır.”



DOLAR
EURO
İNG. STERLİNİ
İSV. FRANGI
KAN. DOLARI
ÇEYREK ALTIN
BITCOIN