

ABD'nin liderliğinde hazırlanan ve Hamas'ın silahsızlandırılmasıyla sonuçlanacak olan Uluslararası İstikrar Gücü planı, Arap dünyasında ciddi tepkilerle karşılaşıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), “yasal çerçevenin belirsizliği” sebebiyle bu güce katılmayacağını açıkladı.
BAE'nin üst düzey yetkililerinden Enver Gargaş, Abu Dabi'de gerçekleştirdiği basın toplantısında, ülkesinin “barış hedefli siyasi girişimleri destekleyeceğini” ancak bu koşullarda askeri güce dahil olmayacağını ifade etti.
Olası Katılımcı Ülkeler Tek Tek Eleniyor
İsrail, daha önce İstikrar Gücü'ne Türkiye'nin katılımını veto etmişken, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Ürdün askerlerinin Gazze'ye gönderilmeyeceğini ilan etti.
Olası katılımcı ülkeler arasında yer alan Azerbaycan ise geçen hafta Türkiye'de düzenlenen Gazze konulu toplantıya katılmadı ve “ateşkes sağlanmadan herhangi bir katkıda bulunmayacağını” beyan etti.
Tartışmalı Maddelerin Gölgesinde
ABD'nin hazırladığı taslakta, İstikrar Gücü'nün fiilen Washington'un kontrolüne bırakıldığı bilgisi yer alıyor. Taslağa göre, bu güç, Gazze'de silahsızlanmayı ve güvenliği sağlamak amacıyla görev yapacak; fakat Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne değil, “Barış Kurulu” adı verilen bir yapıya bağlı olacak.
Bu kurulun başkanlığına ABD Başkanı Donald Trump'ın getirilmesi bekleniyor. Ek olarak, İstikrar Gücü, belirlenen hedeflere ulaşmak için “gerekli tüm tedbirleri alma” yetkisine sahip olacak.
Arap ülkeleri, bu tanımın çok geniş olduğunu ve Gazze yönetimine el koyma riskini barındırdığını savunuyor. Özellikle Katar gibi birçok ülke, Hamas'ın silah bırakma gerekliliğinin sadece Filistinli güvenlik birimleriyle sınırlı olması gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca, İsrail, ABD'den “gerekirse yeniden Gazze'ye girme” hakkına dair yazılı bir güvence talep etti. Bu talebin Trump'ın damadı Jared Kushner ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff aracılığıyla gündeme geldiği belirtiliyor.
Filistin Devletine Dair Hiçbir Referans Yok
Filistinli-Amerikalı hukuk uzmanı Jamal Nusseibeh, planın yalnızca işgali sona erdirme amacı güderse meşru olabileceğini belirtti ve İstikrar Gücü'nün “İsrail'in işgalini istikrara kavuşturmayı değil, sonlandırmayı görev edinmesi gerektiğini” vurguladı.
Taslak metninde Batı Şeria, Filistin devleti veya iki devletli çözüm gibi ifadelerin yer almadığı da dikkat çekiyor. Bu durum, Rusya, Fransa ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin tepkisini çekmiş durumda.
Suudi Arabistan ise taslağa “Filistin devleti” ifadesi eklenmeden onay vermeyeceğini duyurdu. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, konuyu 18 Kasım'da Beyaz Saray'da gündeme alacak.
Finansman Arap Ülkelerinden Bekleniyor
ABD, İstikrar Gücü'nün sahada sınırlı sayıda Amerikan askerince yönetileceğini ve komuta yapısının Washington'da bulunacağını vurguluyor.
Finansmanın büyük bir kısmının ise başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri tarafından karşılanması planlanıyor.
Taslakta Birleşmiş Milletler denetimi veya güvenlik konseyi gözetimi gibi ifade eksiklikleri, birçok diplomat tarafından yapının “uluslararası meşruiyeti zayıf” olarak değerlendirilmesine yol açtı.


