Harvard Üniversitesi, 2025 mali yılında 113 milyon dolar bütçe açığı bildirerek, pandemi sürecinden bu yana ilk defa zarar açıkladı.
2013'ten beri kaydedilen en büyük finansal kaybın, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2,7 milyar dolarlık federal araştırma fonunu dondurması ve uluslararası öğrenci kabulüyle ilgili kısıtlamaların getirildiği döneme denk geldiği ifade edildi.
Harvard'ın Başkanı Alan Garber, “2025 mali yılı boyunca, tarihimizin çok ötesinde zorluklarla karşılaştık,” diye belirtti. Garber, işe alım ve maaş artışlarının dondurulması, işten çıkarmalar ve bütçe kesintileri ile zararın daha fazla büyümesinin önüne geçildiğini dile getirdi.
Trump yönetiminin fon dondurmaları ve öğrenci sınırlamalarının büyük ölçüde mahkeme kararı ile geri çevrildiği bildirildi ancak bazı araştırma gruplarının daha önceden onaylanan hibelerinin tam olarak aktarılmayacağı belirtildi.
YENİ VERGİLER VE KESİNTİLER YOLDA
Harvard yönetimi, bağış fonu gelirlerine yönelik yeni vergi artışlarının bütçeye ekstra yük getireceği konusunda uyardı. Üniversite, “tüm operasyonların gözden geçirilmesi” ile birlikte ek tasarruf önlemleri hazırladığını açıkladı.
Finans Direktörü Ritu Kalra ve Sayman Timothy Barakett, “Yapısal değişiklikler ve kesintiler kaçınılmaz. Zor olacak, fakat görevimiz sona ermedi,” dedi. Harvard, bu yıl 1 milyar dolarlık borç alırken, mezunlardan ve bağışçılardan 600 milyon doların üzerinde bağış toplayarak bir rekora imza attı.
YATIRIMLARDA BAŞARI, ANCAK RAKİPLERİN GERİSİNDE
Harvard'ın 57 milyar dolarlık bağış fonu, %11,9 oranında bir getiri sağlayarak 2021'den bu yana en yüksek artışını gösterdi. Ancak üniversite, daha sınırlı oranda hisse senedi yatırımı yaptığı için MIT, Stanford ve Pennsylvania Üniversitesi'ne kıyasla geride kaldı.
Buna rağmen, fon yöneticisi Narv Narvekar, bu sonuçların “hisse senedi payının artırılmasıyla ilgili stratejik kararların ilk meyvelerini” yansıttığını belirtti. Bağış fonu, 2025 itibarıyla üniversite operasyonlarına 2,5 milyar dolar katkı sağlayarak toplam harcamaların %37'sini karşıladı.
Beyaz Saray, yalnızca Harvard'ı değil diğer önde gelen üniversiteleri de hedef alan yeni baskı politikaları izliyor. Yönetim, antisemitizm iddiaları gerekçe göstererek yükseköğretim kurumlarına yönelik soruşturmaları artırmakta.
Ayrıca, öğrenim ücretlerinin dondurulması, uluslararası öğrenci sayısına sınırlama getirilmesi ve kampüslerde muhafazakâr görüşlerin garanti altına alınması amacıyla bir anlaşmanın dayatılmaya çalışıldığı ifade ediliyor.
Harvard yönetimi, mali ve siyasi baskılar arasında “daha esnek ve sürdürülebilir bir yönetim yapısı” oluşturma hedefine bağlı kalacağını açıkladı.
