reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 96.337,07 -0.055
reklam

Her Hamlesi Bir Mesaj… Bebeğiniz Size Ne Anlatmak İstiyor?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Her Hamlesi Bir Mesaj… Bebeğiniz Size Ne Anlatmak İstiyor?
reklam

İlk kez ebeveyn olanlar, bebeklerinin ne demek istediğini kavramakta sıklıkla güçlük çekmektedir.

Yeni yayımlanan bir eser, bebeklerin ilk kelimelerini henüz söylemeden önce kurdukları iletişimi çözmeye dair ipuçları sunuyor.

Ebeveynlik yazarı Tanith Carey, klinik psikolog Dr. Angharad Rudkin ile birlikte kaleme aldığı What’s My Baby Thinking? (Bebeğim Ne Düşünüyor?) adlı kitapta, bebeklerin iki yaşına kadar gelişim aşamalarını ve sözsüz iletişim biçimlerini detaylandırıyor.

Carey, bebeklerin konuşamadıkları dönemlerde bile sürekli olarak iletişim içerisinde bulunduklarını vurgularken, “Artık bebeklerin ve yürümeye başlayanların dünyayı nasıl deneyimlediğini ve kendilerini nasıl ifade ettiklerini her zamankinden daha fazla anlıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

İşte Carey’nin bebeklerin ne anlatmak istediğini kavramaya yönelik önerileri:

1) Bebeklerin Beş Temel Ağlama Sebebi Var

Yeni doğmuş bebeklerin ağlamaları başlangıçta benzer bir ritim taşıyor gibi görünse de, Carey'e göre bebekler genellikle beş ana nedenden dolayı ağlıyor: Açlık, yorgunluk, aşırı uyarılma, rahatsızlık veya acı ve sıkılma.

Açlık ağlaması: Ritmik, sürekli ve yüksek tonlu bir ses.

Yorgunluk ağlaması: Yüksek perdeli ses, kol ve bacaklarda sarsıntılı hareketler, göz ovuşturma ve sıkı yumruklar.

Aşırı uyarılma: Çığlık atan bebek, aynı anda ışığı ve sesi engellemek için bir yetişkine yakınlaşıyor.

Ağrı/Rahatsızlık: Düzensiz, yüksek perdeli ve kısa nefes aralıklarına sahip bir ağlama.

Can sıkıntısı: Hafif mızırdanma ve bacak tekmelemesi ile başlayıp, ilgi görmemesi durumunda düşük, sürekli bir ağlama haline dönüşen bir ses.

Carey, “Ağlamaların farklılıklarını dinlemeyi öğrendiğinizde, problemleri daha hızlı çözebilir ve bebeğinizi daha çabuk sakinleştirebilirsiniz” diyor.

2) Bebeklerin Beden Dili Zengin Bir İletişim Sunar

Carey, yenidoğanların rastgele gibi görünen hareketlerinin aslında bir iletişim biçimi olduğunu vurguluyor.

Parmaklarını ağızlarına götürme: Açlık veya kendini yatıştırma.

Elleri yüzün önünde sallama: Işığı engelleme.

Başını yana çevirip ağzını açma: Açlık belirtisi.

Dizleri karnına çekme: Gaz veya sıkışma belirtisi.

3) Farklı Sesleri Dikkatle Dinleyin

Bebekler, kendilerini de dinlemekte ve kendi yankılarını keşfedebilmektedir. Ayrıca tükürük sesleri çıkarabilir veya dillerini tıklatabilirler.

Yaklaşık altı aylıkken, dikkat çekmek için kuru öksürük benzeri sesler çıkarabilirler.

Carey, “Eğer bebek sizinle göz teması kurup gülümsemişse, bu onların iletişim kurma çabasıdır; endişelenecek bir durum yoktur” diyor.

4) Dil Çıkarmaları Oyun Değil, İletişim Başlangıcıdır

Carey, dil çıkarma yapmanın bebeklerin başlangıçta kasıtlı olarak gerçekleştirdikleri hareketlerden birisi olduğunu belirtiyor.

Ebeveyn bir dil çıkardığında bebek de yavaşça kendi dilini dışarı itmeye çalışabilir; bu davranış birkaç haftalıkken bile gözlemlenebilir.

Carey, bunun bir oyun hâline getirilmesini önerirken, baskı yapılmamasının önemini vurguluyor: “Hazır olduklarında bunu gerçekleştireceklerdir.”

5) Parmakla İşaret Etmenin Önemli Bir Anlamı Var

Bebekler, yaklaşık dokuz aylıkken ilgilerini çeken nesnelere işaret edebilecek ince motor becerileri geliştirmeye başlarlar.

Bu durum, hem meraklarını paylaştıklarını hem de başkalarının ilgisinin kendi ilgileriyle bağlantılı olabileceğini fark ettiklerini gösterir.

Carey, bebeklerin iki ayrı işaret etme davranışı geliştirdiğini ifade ediyor:

– Bildiren işaret: “Bu ilginç görünüyor, bu nedir?”

– İstek belirten işaret: “Onu istiyorum, bana verir misin?”

“Bu, bir bebek için büyük bir adım” diyen Carey, işaret edilen nesnenin adını öğrenmenin bebeklerin kelime hazinesini hızla artırabileceğini belirtiyor.

reklam

YORUM YAP