

Gezi Davası kapsamında 43 aydır tutuklu bulunan ve MS hastalığı ile mücadele eden şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın sağlık durumu eşi Meriç Demir Kahraman tarafından sosyal medya aracılığıyla paylaşıldı. Kahraman, “Tayfun’u bugün 1 saat camın gerisinden acı içinde gördüm” diyerek, Tayfun’un son günlerde bir MS atağı geçirdiğini ve hastane ziyaretinde ilaç dağıtım saatinin geçmesine neden olduğu için ilacını alamadığını ifade etti.
Nereye Başvurmalıyız?
Meriç Kahraman, paylaşımında “Tayfun, geçen geceyi yalnız başına ve ağrı içinde geçirdi. Şimdi tekrar hastaneye sevk edilmesi ve yatışı planlanıyor. Ne yapmalıyız? Kime derdimizi anlatmalıyız? Tayfun’un 4 yıldır yaşadığı haksız koşulların, hastalığının seyrine etkilerini hangi mahkeme değerlendirecek? Nereye başvuralım?” şeklinde sorular sordu.
Kahraman, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararı olmasına rağmen Tayfun’un tahliye edilmediğini belirterek, “Masalarında Tayfun’un hastalığının ilerlemesine dair rapor olmasına rağmen, AYM kararını uygulamayan ve bu duruma sessiz kalanların vicdanı yok mu, bu nasıl bir insanlık?” dedi.
İlacı Verilmemiş
Meriç Demir Kahraman, sözlerine devam ederek şunları söyledi:
“Tayfun’u bugün 1 saat cam ardından acı içinde gördüm! Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmadığı için, masum yere hapiste olan eşim Tayfun Kahraman, sağlığını kalıcı biçimde etkileyebilecek ağır ve sancılı bir süreçten geçiyor. 4 yıldır geri dönüşü olmayan bir hasar almadan bu haksızlık bitsin diye dua ediyordum…
Tayfun, geçirdiği MS atağı nedeniyle dün gün boyunca daracık bir ring aracı içinde hastanelere taşındı. Koğuşuna döndüğünde ilaç dağıtım saati geçtiği için almak zorunda olduğu Neurotin adlı ilacı verilmedi! Tüm geceyi ağrı içinde bir başına geçirdi! Şimdi tekrar hastaneye sevk edilmesi ve yatışı planlanıyor!
Bu Nasıl İnsanlık?
Ne yapmalıyız? Kime derdimizi anlatmalıyız? Tayfun’un 4 yıldır maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik yaşam koşullarının hastalığının seyrine etkilerini hangi mahkeme değerlendirecek? Nereye başvurmalıyız? Masalarında Tayfun’un hastalığının ilerlediğine dair heyet raporu olmasına rağmen, AYM kararını uygulamayanların ve bu duruma sessiz kalanların vicdanı yok mu, bu nasıl bir insanlık?
Resmi gazetede yayınlanan AYM kararına göre, dışarıda olması gereken Tayfun neden zırhlı bir araçla gün boyunca şehirlerarası yolculuk yaparak tahlil, tetkik ve takip altında kalıyor? Daha ne yaşamamız gerekiyor? Bu kadar zulmü, bu kadar acımasızlığı nasıl kabul edelim? Başımıza gelenlerin ve geleceklerin sorumluluğu kimde?”


