

Sevgilisi David Blakely'yi öldürdüğü gerekçesiyle 28 yaşında idam edilen Ruth Ellis, İngiltere tarihinde idam edilen son kadın olarak tarihe geçmiştir.
Torunları, Ellis'in cinayet öncesinde uzun süre fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını ve mahkeme sürecinde bu durumun göz önünde bulundurulmadığını savunuyorlar.
'Soğukkanlı Katil' Olarak Anılıyordu
O dönemde kamuoyunda “soğukkanlı katil” olarak tanımlanan Ellis, aynı zamanda iki çocuk annesiydi. Mahkeme başkanının, dönemin yasaları gereği jüriye Ellis'in sevgilisinden gördüğü kötü muameleyi dikkate almadan karar vermelerini istemesi üzerine duruşmalar gerçekleşti.
Bu nedenle, yargılama sürecinde Ellis'in psikolojik durumu ve maruz kaldığı şiddetin etkileri savunma konusu olamadı.
Torunları, Adalet Bakanı David Lammy'ye verdikleri dilekçede günümüzde geçerli olan “azaltılmış cezai sorumluluk” ve “kontrol kaybı” gibi hukuki kavramların uygulanmış olsaydı, Ellis'in sadece “adam öldürmek” suçundan yargılanacağını ve idam edilmeyeceğini belirttiler.
Çocuklarının Trajik Sonu
İngiliz gazetesi The Guardian'ın haberine göre, Ellis'in torunlarından Laura Enston, “Ruth'un idamı ailemizin üzerinde yıkıcı bir etki bıraktı. Annem ve amcam bu travmadan hiç kurtulamadı. Biz torunlar da bunun yansımalarını hâlâ yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Enston, annesinin ömrü boyunca travma ve bağımlılıkla mücadele ettiğini; şizofreni tanısı konulan amcasının ise intihar ederek hayatına son verdiğini belirtti.
Büyükannesinin hikayesinden uzun süre uzak duran Enston, “A Fine Day for a Hanging” kitabı ve ITV kanalında yayınlanan “A Cruel Love: The Ruth Ellis Story” dizisini izledikten sonra görüşlerinin değiştiğini vurguladı.
Enston, “Ruth sadece bir cinayet davasıyla değil, aynı zamanda kadınların toplumdaki yeri ile de yargılanıyordu” diyerek, “Ruth, dönemin kalıplarına meydan okuyan modern bir kadındı” dedi.


