

CHP Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa'nın Ahmetli ilçesinde zeytin üreticilerinin sorunlarını masaya yatırdı.
Artan girdi maliyetleri, üreticilerin kazanç kaybı yaşamasına neden olurken, işçiler de düşük yevmiyelerden şikayetçi. Tarlada çalışmadan geçinemeyeceğini belirten bir işçi, durumu şöyle özetledi:
“Geçtiğimiz yıl yevmiye 850-900 liraydı, bu yıl ise 1200 lira olarak belirlendi; ancak zeytin fiyatı düşük, mazota ve gübreye zam geldi. Maliyetler artarken satış fiyatları düştü. Geçen sene 900 lira yevmiye verip 90 liraya zeytin satan birinin bu yıl 1200 lira yevmiye verip aynı fiyata zeytin satması söz konusu bile olamaz.
Biz ekimin 15’inde zeytine başlıyoruz. Bu yıl zeytin hasadı düşük olduğu için aralık sonunda işimiz bitmeyecek. Ocak 15'te bağlarda ip bağlamaya başlayacağız. İp bağlama işlemi tamamlandıktan sonra bir-iki ay evde kalıyoruz. Eşim emekli, 17 bin lira emekli maaşı alıyor; ben çalışmadığımda bu parayla geçinmemiz imkansız. Kendi evimiz de var, 12 ayın 10 ayı çalışıyoruz. İki ay boyunca yaprak toplayıp satıyoruz.
Yine de çok zor geçiniyoruz. Kenara 5 kuruş para koymamız bile mümkün değil. Eğer kendi evimiz olmasaydı aç kalırdık. Vatandaşın durumu oldukça kötü, çiftçiyi nasıl yok ederim diye düşünülüyor.”
'Gönül Bağı Olmasa İnanın Yapılmaz'
Girdi maliyetlerinden dert yanan bir başka üretici ise şu sözleri dile getirdi:
“Zeytin fiyatlarında tüccarın bir oyununu görüyoruz. Fiyatları sürekli aşağıya çekiyorlar. Geçen sene zeytin fiyatı ortalama 40 liraydı, bu yıl 50 lira. Ancak giderlerimizle kıyasladığımızda masraflar çok daha yüksek.
Bu kadar masraf yaptığınızda zeytini yağa göndermek zorunda kalıyorsanız, yağın maliyeti de yüksek oluyor. Geçen yıl vadeli 1600 lira olan gübre bu yıl 2200 lira. Yüzde 50’ye yakın bir artış var. Ürünlerimde de yevmiyelerde de yüzde 50 artış olmasını bekliyorum.
Duygusal bir bağım var. Zeytin yetiştiriciliği yapan 3’üncü ya da 4’üncü kuşağım. Gönül bağı olmasa bu kadar emeğe karşı bu kadar gelire devam etmem mümkün değil. Hani sat bu yeri gideyim şehirde yaşayayım diyorum ama satmayı da istemiyorum. Ben üretmezsem, başkası da üretmezse kim üretecek?
'Çok Komik Bir Para'
Kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biri olan Türkiye, şu an Bulgaristan'dan saman, Rusya ve Ukrayna'dan buğday almak zorunda kalıyor. Kanada'ya daha önce mercimek tohumu satarken şimdi mercimek almak zorundayız. Bunlar oldukça acı durumlardır. Bu gidişat, bizi kötü günlerin beklediğini gösteriyor. 60 dönüm tapulu arazim var ve devletten aldığım gübre ile mazot desteği yıllık ortalama 15 bin lira civarında.
Bu, gerçekten çok komik bir para. Bu, tarlamı sürdüğümde harcadığım bir miktar. Ben, ne kazanacağımı, karşılığında ne kadar yatırım yapacağımı ve nasıl daha fazla geliştirebileceğimi görebilmem için bütçe yapmam gerekiyor. Ancak ben bütçe yapamıyorum.”
'Zeytin Fiyatı 2023'le Aynı Ama Girdi Maliyetleri 3 Kat Yükseldi'
Bir diğer üretici ise, zeytin fiyatlarının iki yıl öncesi ile aynı olduğunu, fakat girdi maliyetlerinin 2-3 kat arttığını vurguladı:
“Şu anda satılan malzemelerin fiyatı 2023’e damgasını vurdu. 2024’te bir artış yaşanırken 2025’in girişi hızlı oldu ve tekrar 2023 fiyatlarına döndü. Zeytin fiyatı 2023 ile aynı; ancak girdi maliyetleri 2-3 kat yükseldi. 2023’te 28-29 liraya mazot alıyorduk, şimdi 59 liralara yaklaşmış durumda. Bu koşullarda para kazanmak mümkün değil. Nasıl İran’dan üzüm geliyorsa, bugün de Suriye’den zeytin geliyor.”
Öte yandan üreticiler, Başevirgen'e haziran ayında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın adıyla çiftçilere “gübre desteğiniz yatmıştır” mesajları gelmesine rağmen bu desteğin hesaplarına aktarılmadığından da şikayetçi oldu.


