Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'deki su yönetiminin acil bir öneme sahip olduğunu ve şehrin su sıkıntısı içinde olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Yaşar, İzmir'in ana içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesinin kritik bir duruma ulaştığını bildirdi.
Aktif hacmi 300 milyon metreküp olan Tahtalı Barajı'nda şu an yaklaşık 4 milyon metreküp su kaldığını belirten Yaşar, su seviyesinin tarihi bir düşüş yaşayarak yüzde 1,54'e gerilediğini ifade etti.
Gördes Barajı’nın ölü hacminden su alınmasını “ciddi bir hata” olarak değerlendiren Yaşar, bu kararın olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
İzmir'in barajlar doluyken bile suyun yüzde 50-55'ini yer altından çektiğini kaydeden Yaşar, bunun kentin su sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Bursa'da suyun sadece yüzde 10'u, Ankara ve İstanbul'da ise yüzde 1'i yer altından sağlanıyor. Diğer şehirler yer altı su rezervlerini koruyabiliyor, ancak biz rezerv suyumuzu da harcadık. Kuyuların derinliği 300 metreye kadar inmiş durumda ve bu kuyulardan elde edilen su, binlerce yıl önceki yağışlardan kalan sudur” dedi.
Yer altı su kaynaklarının 20-30 yıl sürede dolabileceğini hatırlatan Yaşar, bu kaynakların “sonsuz bir imkan olmadığını” ifade etti.
“Su Kesintileri Artırılmalı”
Su krizinden çıkmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Yaşar, İzmir'in geleceği için etkin bir su yönetiminin gerekliliğini vurguladı.
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nde günde 600 bin metreküp gri suyun denize gönderildiğini belirterek, bu suyun arıtılarak Menemen ve Gediz ovalarında tarıma kazandırılması gerektiğini açıkladı.
Prof. Dr. Yaşar, gece uygulanan 6 saatlik su kesintisi ile 100 bin metreküp su tasarrufu sağlandığını ifade ederek, yer altı sularını korumak için kesintilerin 12 saate çıkarılmasının gerektiğini, hatta haftada 2-3 gün kesinti uygulanabileceğini savundu.
Son olarak, “Su bittiğinde İzmir biter” diyen Prof. Dr. Yaşar, su yönetiminin siyasi önyargılardan bağımsız bir perspektifle ele alınması gerektiğine dikkat çekti.
