Trabzonlu Sabri Yavuz, yıllarca İstanbul'da şoförlük yaptıktan sonra çocukluk hayalini gerçekleştirmek amacıyla, kendi imkanlarıyla üstü açılır bir otomobil inşa etti. Teknik bir eğitim almadan, 2005 yılında İstanbul'daki atölyesinde el emeği ile ürettiği araca “Zigana” adını veren Yavuz, iki kişilik bu aracı polyester gövde, Lombardın motoru ve şanzıman sistemi ile donattı. Üstü açılıp kapanabilen farklı yapısı ile dikkat çeken otomobilin zemininde kalorifer sacı kullanıldı ve fren sistemi kurmalı olarak tasarlandı. Tüm montaj, kaynak ve kaporta işlemlerini tamamen kendisi gerçekleştirdi.
Sarı renge boyanan Zigana'nın üzerinde “Milli ve Yerli” ibaresi yer alırken, özel olarak seçilen 34 SY 1461 plakası sahibi Yavuz’un baş harflerini ve Trabzon'un fetih yılını temsil ediyor. 2005 yılında yapılması için yaklaşık 50 bin TL maliyet harcayan Yavuz, emekli olduktan sonra otomobilini memleketi Trabzon’un Yomra ilçesine getirdi ve burada büyük bir ilgiyle karşılaştı. Bazı otomobil tutkunlarının 1 milyon 500 bin TL teklif etmesine rağmen Yavuz, tüm bu teklifleri geri çevirdi. El yapımı Zigana, sadece işlevselliği ile değil, Karadeniz insanının azmini ve becerisini temsil eden bir sembol haline geldi.
“Cumartesi ve Pazar Günleri Sabaha Kadar Atölyede Çalıştım”
20 beygirlik motoruyla dağ ve tepe demeden giden Yavuz, “Ömrümün yarısı İstanbul'da geçti. Orada şoförlük yapıyordum. Kafamda hayallerim vardı. Formula pistinin yapıldığı dönemde, ben de ona uygun bir araç yapmak istedim. Cumartesi ve Pazar günleri atölyede sabaha kadar çalışmaya başladım ve ortaya böyle bir araç çıktı. Her bir parçayı farklı araçlardan temin ettim. Tamamen kendi el işçiliğim. Polyester ve tentesi bazı arkadaşlarım tarafından hediye edildi. Planınız yoktu, yapmaya başlayınca böyle oldu. Zeminini kalorifer sacından yaptım, paslanmıyor. Akıllı vidalarla başladım ama bir arkadaşım bana sallanabileceğini söyledi. O yüzden bana polyester verildi ve ben de biraz anladım bu işten böylece tamamladım. Kurmalı bir fren sistemi ve bir 20 beygirlik tek silindirli Lombardın motoru kullanıyorum. Sesini değiştirmeyi düşünüyorum. Sadece motorun ruhsatı var, diğer parçaların ruhsatı yok” diye açıkladı.
“1.5 Milyon Teklif Ettiler, Satmadım”
Aracın 2005 yılında 50 bin TL maliyetle yapıldığını belirten Yavuz, “Çok ilgi gösteren var. Sürekli teklifler geliyor. Bir başkasının kullanması yasak ve sakıncalı. Benim 2005 model aracımın maliyeti yaklaşık 50 bin TL. O dönem bayiden sıfır bir otomobil alabilirdim ama tercih etmedim. Farklı bir araç yapmak istedim. Deposu bir kere dolduğunda 1 ay yetiyor. Yaylalara bile çıkıyorum. Plakasının özel olduğunu, fakat resmi olarak kaydı olmadığını söyledi. Arkasına bir römork yaptım; kömür ve odunumu onunla taşıyorum. 1,5 milyon teklif edenler oldu ama satmadım. Gelecekte farklı hedeflerim var ama bir araç yapmıyorum. Şimdi havadan giden bir planör tasarlıyorum. Uçmak istiyorum ama aradığım parçaları bölgemde bulamıyorum” dedi.
“Karadeniz İnsanı Gerçekten Bambaşka”
Trabzon'un Sürmene ilçesinden, Yomra ilçesinin Özdil mahallesine gelen Hamdi Eski ise aracı incelediğinde çok beğendiğini belirterek, “Aracı gördüm ve tuhafıma gitti. Park ettiğimde yukarıdan görünce arkadaşlarıma bunu sorduğumda inceledim. Araç tamircisi olduğum için merak ettim. El emeği süper. Karadeniz insanı gerçekten bambaşka. Aracın hikayesini dinledim, çok hoşuma gitti. Bende böyle bir arabaya sahip olmak isterim. Satarsa alırım” şeklinde konuştu.
Mustafa Adanur ise, “Bu aracı daha önce görmüştüm. Çok enteresan detayları var. Sabri ağabeyimden rica edeceğim bana da bir engelli arabası yapsın. Hikayesini dinlemiştim, el yapımı olduğunu biliyorum. Devletin de destek vermesi gerekiyor. Karadeniz insanı her şeyi yapar” ifadelerini kullandı.
