Bolu'nun Kartalkaya bölgesinde yer alan Grand Kartal Otel'de, 21 Ocak tarihinde gerçekleşen yangın sonucunda 78 kişinin hayatını kaybettiği ve 133 kişinin yaralandığı olayla ilgili, 20'si tutuklu toplamda 32 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasının üçüncü celsesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle verilen bir gün aranın ardından Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Duruşma, esas hakkındaki mütalaaya karşı sanıkların savunmalarıyla sürmekte.
“Kanun Gereği Suçum Yok”
Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, mahkeme sırasında yaptığı savunmada “İl Özel İdaresi 2005 yılında kurulmuştur. Grand Kartal Otel ise 1999'da hizmete açılmıştır. 2007 yılında o günkü yöneticiler tarafından otelin ruhsatı verilmiştir. Turizm işletme belgeli tesisler yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Belediyenin bu konudaki bir yetkisi yoktur. Ben, bana tanımlı görevleri eksiksiz yerine getirdim. Kaldı ki, İl Özel İdaresi'nin en üstü ben değilim; ben Vali adına görevleri yerine getiririm. Soruşturma izni verilmeden gözaltına alındım ve 9 aydır tutukluyum. İl Özel İdaresi'nin yangın personel kadrosu ya da yangın uzmanı kadrosu yok. Yangın uzmanı personeli görevlendirme yetkim de bulunmamaktadır. Norm kadro sayımızı her ay İçişleri Bakanlığı ve Valiliğe gönderiyoruz. Bu olayda haksız yere tutuklu olduğumu düşünüyorum. Bazı söylemediğim sözlerin basında benim kelimelerimmiş gibi yansıtıldığını belirtmek isterim. Kanun ve yönetmeliklere göre asla suçum yok” dedi.
Köstereli'nin avukatı, denetim sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda olduğunu belirterek, “Müvekkilimin beraatini talep ediyorum. Eğer heyet aksi bir karar verirse, müvekkilimin eylemine en fazla 'görevi ihmal' suçundan ceza verilebilir” şeklinde ifadelerde bulundu.
“Bakanlık Bizi Hedefe Koydu”
Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü Yeliz Erdoğan ise savunmasında şunları kaydetti:
– Kültür ve Turizm Bakanlığı bizi hedef gösterdi. Mahalli İdare Teşkilatı ve bu teşkilatlara bağlı olan bakanlıklar, binaların yangına uygunluklarını denetlemekle yükümlüdür; bu da Turizm Bakanlığı'na aittir. Eğer yetki bizdeyse, neden otelin kapısına mühür vurma yetkisine sahip olduğumuz halde, itfaiye denetim raporunu bize göndermedi Bakanlık? Binaların yangından korunmasına dair yönetmelikteki eksiklikleri tamamlama yetkisi bina sahibine aitken, denetleme yetkisi benim değil.
– Denetleme yetkisi yine Bakanlıkta. Yangın önlemleri konusunda herhangi bir yetkim yok. Tüm bunlara rağmen 7 aydır tutukluyum ve kendimi savunuyorum. Neden bütün kurumların hesap vermesi gereken durumlarda biz sorumlu tutuluyoruz? Beraatimi talep ediyorum.
“Denetimden Sorumlu Olanlar Serbest”
Tutuklu sanık Eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel, “Kültür ve Turizm Bakanı, İl Özel İdaresi’ne haber vermeden bazı otellere denetim yapılması, sorumluluğun Bakanlıkta olduğunun kanıtıdır. Türkiye'de hiçbir özel idarenin yangın personeli kadrosu bulunmamaktadır. Benim görev sürem 2010-2016 yılları arasındadır. Otele ruhsat verildiği 2007 tarihinde ve yangının meydana geldiği tarihte ben görevde değildim. Yapılan işlemlerden haberim yok. Toptancı bir yaklaşım nedeniyle cezalandırılmaktayım. Yangınla benim ne alakam var? Denetiminden sorumlu olan kişiler dışarıda dilediği gibi gezerken, hala neden tutuklu olduğumu anlayamıyorum. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyor, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” şeklinde savunma yaptı.
